Seferihisar’a bağlı Gödence, Gölcük ve Çamtepe köylerinde ilk ve orta öğretimde okuyan öğrencilerin ilçe merkezindeki okullara taşınması için açılan ihalelere hiçbir firmanın girmemesinin yankıları devam ediyor.
Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ile İzmir Servisçiler Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı, konuyla ilgili olarak Egedesonsöz’e yaptıkları açıklamalarla, sorunun temeline indiler. Yetişkin ve Bostancı, şu değerlendirmelerde bulundu:
YETİŞKİN: VALİLİK, KAYMAKAMLIK, MİLLİ EĞİTİM ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMIYOR
İsmail Yetişkin (Seferihisar Belediye Başkanı): “Başından beri zaten biz taşıyoruz, belediye olarak… Belediye olarak o hizmeti biz verdiğimiz için Valilik, Kaymakamlık, Milli Eğitim Müdürlüğü, bu konuda üzerlerine düşeni yapmıyor. Onlar yapmadığı için de bu hizmet bizim üstümüze kaldı. Belediye olarak bizim taşımacılık konusunda yetkimiz, sorumluluğumuz yok. Fakat mağduriyet olmasın diye bunca zaman taşıdık, çok büyük risk aldık. Öğrencilerin aileleriyle görüştüm. Ortada çok büyük bir risk var. Araba, oradaki virajlı, uçurumlu yollarda çalışacak kadar iyi, güvenli bir araba değil. En küçük bir kazada, Allah korusun hele hele ölümlü bir kaza olsa, kendimizi kurtaramayız.
Belediye taşısın demek çok kolay
Öğrenci taşımacılığını şehir merkezinde de yapıyoruz. Şehir merkezinde dümdüz yollar! O köy koylarında sorun çok büyük. Seferihisar’da kimse servis parası ödemiyor, desem abartmış olmam. Taşın altına elimizi koyduk ve bu iş, bizim görevimizmiş gibi algılandı. Bu yıl çok mağdur oldukları için söz konusu köylere yine servis koyduk. Aileler, benden rica etti; başka çaremiz yok dediler, benden yardım istediler. Pazartesi gününden itibaren, bu işler çözülünceye kadar, bir hafta ya da iki hafta daha servis yapılmasını sağlayacağız. Sonrası için böyle bir riskin içine girmemiz söz konusu değil.”
ADAM GİBİ FİYAT VERSİNLER; BU İŞİN HAKKI 350 LİRADIR!
Hasan Basri Bostancı (İzmir Servisçiler Esnaf Odası Başkanı): “Servisçiler, bu konuda günah keçisi ilan edildi adeta. Söz konusu güzergah, 25-30 kilometre. Gidiş geliş, 55-60 kilometre. Burada servis aracına verilen günlük para, 130 lira. Bunun zaten 100 lirası, akaryakıta gidiyor. Bu parayla, bu taşımacılık yapılmaz. Bu işi belediye yapıyormuş. Sorumluluk almamak ve başka sebeplerle bu işi artık yapmayacakmış. Aslında bugüne kadar olan kazaların tamamı, bu anlamsız fiyat politikasından kaynaklanıyor. O düşük paraya araç bulamadıkları, gelişigüzel bir şekilde, herkese taşımacılık yaptırdıkları için kazalar oldu. Adam gibi fiyat versinler. 100 lira akaryakıt, 100 lira şoföre, 100 lira da araç sahibine koysan, toplam 300 lira yapar. Bu işin hakkı 350 liradır. Bu paranın altında kimse orada taşımacılık yapmaz. Günlük 130 lira için hiç kimse arabasını bir gün oradaki taşımacılık için bağlamaz.”
Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ