Türk edebiyatının usta mizah yazarı Muzaffer İzgü’yü yaşama veda edişinin dördüncü yılında saygıyla ve özlemle anarken Seferihisar Bahçeköy Sitesi içindeki evlerinin “Muzaffer İzgü Anı Evi” olarak düzenleneceğini öğreniyoruz. Öğretmen oğlu Ahmet Şahin İzgü, babasının adını yaşatacakları anı evinin sadece öğrencilere açık olacağını ve evin randevuyla ziyaret edilebileceğini belirtiyor, çalışmaların yaklaşık bir yıl süreceğini söylüyor.
Mizah edebiyatımızın usta kalemi, çocuk ve gençlik edebiyatında unutulmaz eserlere imza atan Muzaffer İzgü 26 Ağustos 2017 yılında yaşama veda etti. Vefatının ardından aynı yıl Karşıyaka Belediyesi Mustafa Kemal Mahallesi’nde açılan anaokuluna yazarın adını verdi. Karabağlar Belediyesi vefatının ilk yılında mezarının başında bir anma töreni düzenledi. Ardından belediye ana hizmet binası içinde açılan Muzaffer İzgü Tiyatro ve Konferans Salonu’nda bir anma etkinliği gerçekleştirildi.
2018 yılında ise İzmir Büyükşehir Belediyesi Mavişehir Cahar Dudayev Caddesi’nde, 12 dönümlük bir alandaki “yeni tasarım” olarak düzenlenen parka Muzaffer İzgü’nün adını verdi. Bu parkı 2019 yılında Karabağlar Belediyesi’nin Ali Fuat Cebesoy Mahallesi’nde açtığı Muzaffer İzgü Parkı izledi.
Son olarak, 2020 yılında yazarın çok sevdiği ve bir süre yaşadığı Kuşadası’nda, Kuşadası Belediyesi ve Kuşadası Eğitim ve Geliştirme Vakfı (KEGEV) işbirliğiyle bir başka park açıldı. Dağ Mahallesi Deniz Sokak’taki kitap temalı bu parkta da, yazarın eserlerinden sözler içeren kent mobilyaları yer aldı.
Kitapları sekiz milyon baskı yaptı
Vefatının dördüncü yılında düzenlenecek etkinlikleri öğrenmek için değerli yazarın oğlu Ahmet Şahin İzgü’yü aradım. Muzaffer İzgü’nün birkaç gün önce Burhaniye Belediyesi’nin düzenlediği 2. Kitap Fuarı’nda anıldığını, belediyenin “Babalar ve Çocukları” diye bir program hazırladıklarını söyledi, “Orhan Kemal’in oğlu ve Oğuz Tansel’in kızı geldi. Onun dışında bir etkinlik olmadı” diye ekledi.
Babasının 160 kitabı bulunduğunu, bunlardan “Ekmek Parası”, “Ben Cumhuriyet’te Doğdum”, “Atatürk’ü Gördüm” adlı kitaplarının ellinci baskıyı yaptığını belirten Ahmet Şahin İzgü, yazarın sekiz milyon civarında kitabının basıldığını söyledi. Kitapların bir milyonunun İzmir’de çocukların elinde, kütüphanelerinde, kitaplığında bulunduğunu anlatan İzgü, “Ama yerel yönetimler biraz daha canlandırsa çocuklar bu kitapları bir daha eline alacak” dedi.
Seferihisar’da bir anı evi
Babası Muzaffer İzgü ile ilgili her türlü projeye destek vermeye hazır olduğunu belirten Ahmet Şahin İzgü, kendi çabalarıyla Seferihisar Bahçeköy Sitesi’nde anı evi çalışması başlattıklarını anlattı. Sitenin bahçesinde tadilatla ilgili bir sorunları bulunduğunu, yaklaşık bir yıl sürecek çalışmanın ardından kendilerinin de yaşayacağı evin bir kısmını, babası için anı evi olarak düzenleyeceklerini söyledi.
Ahmet Şahin İzgü anı evinde; 160 kitap, çok sayıda tiyatro oyunu, öyküler, gazete yazıları yazan Muzaffer İzgü’nün sayısı 20 bini bulan kitaplarının, kendi öz arşivinin, dergilerinin, yabancı dile çevrilen kitaplarının, kendisinden söz eden kitapların, motorsikletlerinin, kullandığı eşyaların, giysilerin, daktiloların ve biriktirdiği saatlerin sergileneceğini dile getirdi. Anı evini şimdilik sadece öğrencilere açmayı düşündüklerini söyleyen İzgü, “Babamda beş tane motorsiklet vardı. Öyle küçük, halk motosikleti, lüks filan değil. Onları sergilemek istiyorum. Yine son oturduğu evden kullandığı eşyaları, masası, daktiloları, onarıp çocuklara hediye etmek için duran oyuncakları, hobi saatlerini sergilemek istiyorum. Babam saatlere meraklıydı, tamir edip çocuklara verdiği saatleri vardı. Bunlar Seferihisar’da dev bir sandıkta, biz de bunlardan gözümüzü alamıyoruz” diye konuştu.
Babasının ardından hala yas tuttuklarını ve arşivinin dökümünü henüz yapamadıklarını anlatan Ahmet Şahin İzgü, “Her evinde babama bir oda hazırladım. Biz sabahleyin boş odaya ‘günaydın’ demeden, ‘iyi geceler’ demeden geçemiyoruz. Bir de ben babamın evinde oturuyorum şu anda. Kapıdaki isimlikte bile hala ‘Muzaffer İzgü’ yazar” diyerek duygularını dile getiriyor.
Ahmet İzgü ile konuştuktan sonra “Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı, kitapları 8 milyon baskı yapmış, dünyanın tanıdığı bu usta kalem için İzmir’de de adını taşıyan bir anı evi olsa ne iyi olurdu” diye geçirdim içimden. Kim bilir, belki bu dileğim yazarın doğum günü olan 29 Ekim’de gerçekleşir.
***
28 yıl öncesinden unutulmaz bir anı
Yazarlar toplumların öğretmenleridir
Kitaplığımızda Muzaffer İzgü’nün kitaplarını ararken İzmir Özel Türk İlkokulu’nun Haziran 1993 tarihli “Kardelen Dergisi” çıktı karşıma. Günaydın İzmir’den ayrıldıktan sonra çalıştığım Papatya Reklam’da yayıma hazırladığımız derginin arasına koyduğum ve unuttuğum imleç dikkatimi çekti, merak edip sayfayı açtım.
Okulda düzenlenen kitap fuarındaki imza gününe gelen Muzaffer İzgü ile “kitap, çocuk ve mizah yazarlığı” üzerine yaptığım söyleşiyi bir kez daha, heyecanla okudum. Çocukların “Muzaffer Dedesi” değerli yazarla 28 yıl önce yaptığım söyleşide bugün hala geçerli önerilerini, sözlerini sizlerle paylaşmak isterim. Çocukların okumayı daha çok sevmesi için neler yapmak gerektiği soruma İzgü şöyle yanıt vermiş o gün:
“Çocukların okuması için evde mutlaka kitap ya da gazete okuyan birisini görmeleri gerekiyor. Öğretmenin de kitabı sevmesi ve önermesi gerekiyor. Yoksa çocuğun okumasını beklemek yanlış olur. Tabii bu tip kitap fuarları da dış etki olarak çocukta kitaba karşı ilgi yaratıyor. Çocuklara kitabı süs olsun, kitaplığını doldursun diye almamalı. Aldığı kitabı onunla tartışmalı ki, çocuk okuduğunu anlasın ve öğrensin. Çevresine anlattıkça, öğrettiğini de gördükçe kitabı daha çok sevecektir.”
Televizyonun okuma alışkanlığı üzerindeki etkisine ilişkin sorumu, “Televizyon çocuğun düş kurmasını engelliyor. Oysa, kitap çocuklara düş kurdurur. Düş kuran çocuk soru sorar, yorumlar ve öğrenir. Öğrendikçe bilgi birikimi artar. Çoğalmayı paylaşmayı öğrenir. Oysa televizyonla çocuk hayalci olmaktan çıkar, bireyci olur” diye yanıtlamış değerli yazar. Neden “mizah yazarı” olduğuna ilişkin soruma ise şu yanıtı vermiş:
“Toplumlara öğretmek istediğiniz şeyi, en iyi mizah yoluyla anlatabilirsiniz. Nasrettin Hoca’yı düşünün. Önemli bir örnektir bizim toplumumuzda. Ancak bir Muzaffer İzgü ya da Aziz Nesin, gülmeyi Nasrettin Hoca gibi amaç değil de araç edinmiş kişilerdir. Bizim toplumumuz gülmeyi seven bir toplumdur. Çocukları ağlatmak çok kolaydır. Eskiden çocukları ağlatarak yazarlık yapan bazı yazarlar vardır. Önemli olan onları üzerek değil, güldürerek bir şeyler vermek. Gülmek insanları sağlıklı kılar, sağlıklı insan daha iyi düşünür ve yaratır. Ağlamaksa zarar verir.”
Çocuk cıvıltıları arasında yaptığımız söyleşimizi yazara sorduğum “Öğretmenlik mi yazarlık mı?” sorusuyla tamamlamışız. “Öğretmenlik, güzel bir meslek. Ama o zaman sadece bir sınıfa bir şeyler anlatıp öğretebiliyorsunuz. Yazarlıkta ise toplumlara anlatıyorsunuz anlatmak istediklerinizi. Aslında yazarlar toplumların öğretmenleridir” diye yanıtlamış Muzaffer İzgü.
***
2021 Muzaffer İzgü “Çocuk Romanı” Yarışması
Muzaffer İzgü’nün kitaplarını yayımlayan Bilgi Yayınevi, yazarın vefatının ardından başlattığı edebiyat yarışmasının bu yıl dördüncüsünü düzenledi. Yayınevi bu yıl Muzaffer İzgü’nün adına düzenlediği yarışmayı “Çocuk Romanı” dalında düzenlemeye karar verdi. Yarışma, seçici kurul üyeleri dışında, 18 yaşının üzerindeki tüm yazarlara açık. Başvuracak dosyalar için konu kısıtlaması bulunmuyor. Ancak eserlerin “çocuk romanı” özelliklerini taşıması ve Muzaffer İzgü çizgisine uygun olması gerekiyor. Yarışmaya başvurular 30 Ağustos 2021 günü sona erdi. Sonuçlar ise 30 Kasım 2021 tarihi açıklanacak. Yarışmanın seçici kurulu Mavisel Yener, Hidayet Karakuş, Yunus Bekir Yurdakul, Şenay Akdemir ve Biray Üstüner’den oluşuyor.
***
Muzaffer İzgü’nün tüm zamanlar çok satan kitapları
Muzaffer İzgü’nün adı Seferihisar’daki anı evinde yaşayacak
Ekmek Parası
Anneannemin Erikli Bahçesi
Atatürk’ü Gördüm
Bulutlara Simit Satan Çocuk
Hayri Potur
Muzaffer İzgü Okuma Kitapları Seti
Uzay Dolmuşu Kalkıyor
Anneannemin Cep Telefonu
Ben Cumhuriyet Bayramında Doğdum
Zıkkımın Kökü
(Bilgi Yayınevi’nin web sitesinden alınmıştır)