ESTAĞFURULLAH

Kusura bakmayın hanımefendi.
Bugün biraz dargınım.
Biraz size, biraz da rakıya.
Nasibini almıyan kaldı mı ki bu dargınlıktan?

Ahh, pardon unutmuşum.
Bir de şiirler nasibini aldı.
Hep mutlulukların ve özlemlerin yazıldığı şiirler,
Hepsi birer birer kana bulanmış ahıta büründü.

Beni en son nasıl gördüysen öyle hatırlayacaksın.
Üzgünüm.
Beni sarhoş biri olarak hatırlıyacaksın belki.
Senin kokunla da sarhoş oluyordum be güzelim ne fark eder ki..?

Beni unutma…

Bir gün bana dair birşeyleri unutacak olursun,
Hatalarımı unut mesela.
Ve ardından gelen bütün özürleri.

Ben seni iki şekilde hatırlıyacağım.
İkisi de birbirinden beter iki kurşun yarası.

Biri sevdanla,

Diğeri hatıranla…

Gerçe sevdan da hatıran sayılır senin.
İllâ her hatıra geçmişi yâd ettirecek diye bişey yok.
Kimiside zehirlesin varsın.

Senin bir affedişin,
Bir de mahfedişin kaldı zihnimde.

Affedişinle tekrardan aşık ediyorsun kendini.
Bir de mahfedişinle cehennemin perde arkasını izletiyorsun.

Şimdi seni sevdiğimi falan çıkartıcak olursun.

Sevdiğimden değil.

Aman ha!

Estağfurullah.

Sadece özlediğimden…

~Zafercan Özata

pubg uc

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.