İzmir’de yaşanan, AKP’nin trajikomik gövde gösterisinin nedenleri hakkında düşündüm biraz !
Üzüntü verici komik hadiseler yaşanırken burkuldu içim…
Dengesiz bir insanın egosuna kurban edilmişti benim zavallı milletim!..
Medeniyeti gezip görmeleri iyi gelmiştir belki ama, kaçak göçmen gemileri gibi, insan kıyımı manzaralı, salkım saçak insan doldurulmuş kamyon kasaları, tır dorseleri bari görmeseydim !..
Neyi ispatladınız ki şimdi İzmir’e !?
“Bak… İnsanlar halâ benim peşimdeler” diyebilmek için mi !?
“Biz İzmir’de çok güçlüyüz, İzmir’in yarısı bizi destekliyor!” kandırmacası yapmak için mi !?
“Bu kadar seçmen desteğimiz var! Siz de bize katılın” goygoyculuğu için mi !?
Ortaya saçılan paralar, altınlar, saatler, tapeler, kasalar, türlü hukuksuzluk, türlü kanunsuzluk, bir yığın yalan, bir o kadar dolan, baskı, zulüm, tehdit, şantaj, montaj……. Örtülür mü sanıyorsun meydandan!..
Şaşırıyorum…
Bütün bu numaraları tarih boyunca yememiş bir kenti, bu kadar ucuz yollarla kandırabileceğinizi düşünecek kadar zekâdan yoksun taktiklerinize!..
Anlayamıyorum…
Bu kadar uzak, bu kadar dışında ve bir o kadar da size tamamen yabancı bir medeniyete, BAŞ olup ne yapmak istediğinizi !?
“İzmir’i İstiyorum” (!) derken, İzmirliyi de satın alabileceğinize inanmanızı !
Parayla tutulmuş provokatörleriniz, ifşa ediyordu bu kent ile ilgili bilinçaltınızı:
‘GAVUR İZMİR’ demek kesmemiş sizi besbelli ki, ‘Yunan tohumu’ hakaretini de eklediniz dediklerinize!..
Hem de, sizin gibiler tavuk kümeslerinde gizlenirken, düşmana ilk kurşunu sıkmış Hasan Tahsin’nin memleketinde!..
Kendi kentlisine küfür ettirmek için mi taşıdınız, ilçelerdeki Egeliyi bu sirk gösterisine!?
İzmirliyi bir nebze olsun tanımadan, nasıl baş olacaksınız, İzmir gibi medeni bir kente!?
Neyse………..
Benim memleketimin zavallı insanına kızamıyorum…….
Nazım Usta da kızamamış, ben ne diyeyim!……
Onları kandırıp, eline üç-beş kuruş verip, oradan oraya, sözde seçmen diye taşıyıp, kullanıp atanlara kızıyorum…
Bir verip, Milyon almaya iştahlanan gözü doymazlara kahırlanıyorum…
Bu gözü doymazların yalanlarına, asla gerçekleştiremeyecekleri vaatlerine, geçmişlerinin kirine pasına bakmadan inananlara şaşırıyorum…
Neyse………..
Ben yine de bildiğimi söyleyeceğim kendi insanlarıma…
Asla yok farz etmediğim, halâ saygı duyduğum, cahil bırakılmalarının sebebi olarak kendimi gördüğüm, gerekeni yapmadığımızın kanıtı olarak teşhis ettiğim, yokluklarının, bilinçsizliklerinin, umutsuzluklarının, mutsuzluklarının, kötüye mahkum bırakılışlarının sebebiyim işte…
Yoksa; densizin biri dedi diye, niçin küfür etsin bu insanlar, geliştirdiği en büyük medeniyete!
Yoksa; na-mertin biri verdi diye, niçin alınsın haram kokulu basit bir hediye…
Yoksa; zalim tatmin olsun diye, niçin satılsın, fiyatı üç-beş kuruşa düşmüş, ezberletilmiş methiye!
Yoksa; uyanığın biri baş olmak istedi diye, niçin fiyat biçsin ailesinin oyuna!
Yoksa; kurnazın biri havuç gösterdi diye, niçin razı olsun eşekliğe!..
