Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “zamanı geldi”

İstanbul depremi ihtimali konuşulurken, bir yandan da asıl tehlike İzmir’i zora sokacak olan fay hatları! Prof. Dr. Sözbilir, “Tuzla ve Seferihisar faylarının deprem üretme zamanı yaklaştı” dedi.

İzmir özelinde bir deprem riski olduğunu ve bazı fayların deprem üretme zamanları geldiğini belirten İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Bilim insanlarının büyük çoğunluğu bu tehlikenin olduğunu söylüyor.

Kırılma zamanının geldiğini söylüyoruz. 1766 yılında son depremini yapan fayın deprem üretme aralığı 250 yıl. Bu anlamda yeniden deprem riski yaratıyor. Süre dolmuş durumda. Bu illa ortaya kırılacağı anlamına gelmiyor. Doğa belirlenebilir değil. Beklenen bu deprem olursa, Türkiye’nin 30 yıl geri itme ihtimali var. Bu depremle sadece İstanbul değil çoğu il zarar görecek. 485 fay var Türkiye’de. Bunların 25 tanesi son yüzyılda kırıldı. Artırılması için süre gerekiyor. Geriye 450 fay kırılma risk yaşıyor. Türkiye’nin her yerinde var. Muğla, Denizli, İzmir birden fazla fay içeren illerimiz… İzmir’in ve her fayın kırılması az. Kırılma zamanları yaklaşmış durumda. İzmir’de fayların geçmişini bilmemiz şart. 5 fay çalışmasını yapıyoruz. Özellikle Tuzla fayının deprem üretme zamanı yaklaştı, Seferihisar fayı da öyle. Samos depremi ile bağlantılı çok fay var. Onların üzerlerinde tespit yapılması gerekir. Bizler bu anlamda tespitlerimizi artırmalıyız” dedi.

İzmir’de yaşanan acı depremin henüz fay kırılmamış halde böylesine zarar verdiğine değinen Prof. Dr. Sözbilir, “Daha fay kırılmadı dahi. Yaşanan kayıplar bu nedenle çok üzücü. Bu bizim dışımızda denizin içinde kırılan fayın titreşimi. Zeminde problemli. Binaları o zemine göre yapmamışız. Bu nedenle eksiklerin giderilmesi büyük önem arz ediyor. Olası bir fayın kırılması durumuna İzmir hazır değil. Büyük bir oranı gecekondu. 99 depremi öncesi bir sürü yapılan bina var. Kentsel dönüşüm kapsamında hızlandırıldı ama zarar gören binalardı. Zarar görmeyen binalarda İzmir’de bir fay kırıldığında zarar görecek. İzmir’in maalesef yapı stoğu hiç iyi değil. 1998 yıllarında deprem master planı yapıldı. 22 sene önce. Fakat bu plan uygulanması uygulansaydı 117 can kaybetmeyecektik. O zaman bu planda çoğu binanın zarar göreceği yazıyordu. 22 senedir biz dönüşümü buna göre yapsaydık şimdi konuşmuyor olacaktık. 2011 yılında yeniden bir deprem eylem planı yayınlandı. Fakat uygulanmadı. Bilimin ışığında hareket edebilmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Tsunami ve heyelan riski

Özellikle tek tehlikenin deprem olmadığını vurgulayan Sözbilir, “Tarih sahnesinde İzmir’de  depremle birlikte tsunami nedeniyle 1688 yılında 10 bin can kaybedilmiş. Bu anlamda tek çalışma deprem olmamalı. Deniz kenarı ve sahil kesimi de büyük önem arz ediyor. 2019 yılında bu riskin farkına varıldı. Afet riski azaltılmalı kararı alındı. İzmir’de herhangi bir doğal afette, en az hasarla çıkmak için alınması gereken önlemler ortaya kondu. Bu anlamda çalışmalar yapılıyor. Heyelan riski de İzmir’i tehdit ediyor. Örneğin Harmandalı. Evler kayıyor… Yanlış bölgenin seçilmesi ile ilgili. Bu konularda da çalışmalar hızla yapılmalı” diye konuştu.

RANA BEYZA ÖZTÜRK / ÖZEL HABER

pubg uc

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.