Akarca Balıkçı Barınağı için direnme başlıyor

Seferihisar ilçesinde mevcut balıkçı barınaklarının yetersiz kalması çok sayıda balıkçıyı işsiz bırakmıştı, uzun yıllar barınak için çabalayan Seferihisarlı balıkçılar en sonunda balıkçı barınaklarına kavuşacaklarını müjdesini alırken Akarca’da yer yerinden oynadı.

Bir bakıma mevcut balıkçı barınağının olduğu limanı görmezden gelip, Akarca Gündenay ve beton iskele arasına yeni bir balıkçı barınağı yapılması için yapılan planlar bakanlık tarafından onaylandı.

Evet Akarca için en güzel mevkisinin kaybı olarak nitelendireceğimiz bölgede yapılacak barınak şimdiden itirazlara ve sivil inisiyatif tarafından açılacak mahkemelere konu olacak.

Ayrıca direniş için kullanılan en önemli iki Facebook sayfası olan Eski SEFERİHİSAR ve SEFERİHİSAR’lılar ve Akarcanın Sesi Sayfası şimdilik bu işe öncülük ediyor.

İşte Akarca Balıkçı barınağı için açıklanan tam rapor.

İZMİR İLİ SEFERİHİSAR İLÇESİ TEPECİK MAHALLESİ

“AKARCA BALIKÇI BARINAĞI”

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Planlama alanı, İzmir İli, Seferihisar İlçesi, Tepecik Mahallesinde, ilçenin deniz kenarında yer alan Akarca Caddesi’nin sahil kesiminde yer almaktadır. İzmir İli, Anadolu Yarımadası’nın batısında, Ege kıyılarımızın tam ortasında yer alır. Kuzeyden Balıkesir, doğudan Manisa, güneyden Aydın illeri ile çevrilmiştir. İl toprakları, 37o 45′ ve 39o 15′ Kuzey enlemleri ile 26o 15′ ve 28o 20′ doğu boylamları arasında kalır. İlin Kuzey-Güney doğrultusundaki uzunluğu yaklaşık olarak 200 km, doğu-batı doğrultusundaki genişliği ise 180 km’dir. Yüzölçümü 12.012 km2 ‘ dir. Seferihisar ilçesi; doğudan Menderes ilçesi, güneyden Ege Denizi, batıdan Urla ve kuzeyden ise Güzelbahçe ilçesi ile komşudur. Üç tarafı denizle çevrili Urla Yarımadasının güneye uzanan kısmında yer alır. İzmir İl merkezine yaklaşık 45 km mesafede ve denizden yüksekliği yaklaşık 18 metredir.

1         PLANLAMA ALANININ COĞRAFİ YAPISI

Seferihisar 49,5 km’lik sahil şeridine sahip olup yüzölçümü 386 km2 ‘dir. Seferihisar’ın matematiksel konumu ise 26°45’00” doğu; 27°01’30” doğu boylamları ile 38°17’00” kuzey ve 38°02’00” kuzey enlemleridir. İlçe, kuzeyde Urla ve Güzelbahçe, doğuda Menderes ile çevrilidir. İlçenin batısının ve güneyinin Ege Denizi’ne kıyısı olmakla birlikte ilçe merkezi denizden 5 km içeride bulunmaktadır. İlçe merkezinin kuruluş yeri deniz seviyesinden 18 m yükseltidedir. Seferihisar, Urla Yarımadası’nın alçak depresyonlarından biri üzerinde yer almaktadır. Bölge tipik Akdeniz İkliminin etkisindedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Yağışlar genellikle yağmur şeklindedir. Seferihisar ilçesinde yılın 4 ayında (Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül) sıcaklıklar 20 C°’ nin üstündedir. Seferihisar’da yıllık ortalama yağış miktarı 588.1 mm’dir. En yağışlı mevsim kıs mevsimi ve en yağışlı ay Aralık ayıdır (142mm). En az yağış ise yaz aylarında görülür. İlçenin doğal bitki örtüsü iki ana formasyonda görülür. Bunlar; maki ve orman topluluğudur. Maki topluluğu tipik Akdeniz karakterlidir. Dağların 500-700 m yükseltiye kadar bu topluluk hakimdir.

2         PLANLAMA ALANININ SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI

Türkiye’de 872 ilçe arasında gelişmişlik açısından 43. sıradadır. Seferihisar’a ilişkin nüfus projeksiyonları incelendiğinde; Seferihisar’ın 2018 nüfus büyüklüğü 40.785 kişi olup, 104,56 kişi/ km2 nüfus yoğunluğuna sahiptir. İzmir için önemli bir faaliyet olan satsuma mandalina üretimi en çok Seferihisar’da (İzmir toplam üretimin % 33,5’i oranında, 43 bin ton) yapılmaktadır. 2012 yılı itibarıyla il genelinde 400 ton yağlık zeytin üretimin % 6’sı Seferihisar ilçesinde üretilmektedir. Seferihisar- Sığacık limanın yenilenmesiyle deniz turizmi ve balıkçılık devam ederken; turizm günümüzde ilçe ekonomisine katkıda bulunan önemli sektörlerden biri haline gelmiştir. Bölgede nüfusun % 80’i tarımla uğraşmaktadır.

İlçenin sanayi ve ticaret hayatında çeşitli alanlarda faaliyet gösteren işletme, fabrika, atölye ve imalathaneler bulunmaktadır; ilçe merkezinde tanzim et satış mağazası ve otobüs işletmesi olmak üzere 2 adet belediye iktisadi teşekkülü, 11 adet un fabrikası, 9 adet mandıra, 8 adet zeytinyağı fabrikası, 11 adet yaş meyve – sebze paketleme işletmesi, 2 adet beşer tonluk süt toplama merkezi, 50 adet marangoz imalathanesi, 10 adet soğuk demir atölyesi, 6 adet alüminyum ve 4 adet plastik imalathanesi bulunmaktadır. Narenciye paketleme tesislerinde işlenen ürünler ihraç edilmekte, diğer imalathane ve atölyeler ise ancak ilçe ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

1           PLANLAMA ALANININ ULAŞIM AĞINDAKİ YERİ

İzmir ulaşım konusunda çok iyi konumda olup, İzmir İline ulaşım karayolu, deniz yolu ve Havayolu ile gerçekleştirilmektedir. 1989 yılında yapımına başlanan İzmir-Çeşme Otobanı hizmete açılmış ve çevre yolu bağlantısı ile İzmir Adnan Menderes Uluslararası Havalimanı’na ve çevredeki diğer illere ulaşımı daha kaliteli ve hızlı ulaşım olanağı sağlamıştır.

İzmir İli’nin toplam karayolları uzunluğu 1 523 km’dir. Bunun 755 km’si il yollarına, 521 km’si ise Devlet Karayollarına aittir.247 km’si ise otoyoldur.

Çalışma alanına ulaşım karayolu ile sağlanmaktadır. Karayolu ile ulaşımda Seferisihar Çeşme-İzmir otobanının ilk çıkış noktası olan Seferihisar çıkışından yaklaşık 30 km sonra bölünmüş karayolu ile ulaşılmaktadır.

Karayolu ile İzmir iline 50 km; Aydın iline 165 km, Muğla iline 240 km. mesafedir. Turizm mevsimi boyunca yerleşik nüfusunun 15-20 kat üstünde konuk barındıran yarımadadaki yerleşim bölgelerini İzmir’e bağlayan D300 karayolu yaz aylarında günde ortalama 25000 araca hizmet vermektedir.

1           PLANLAMA ALANI ÇEVRESİNDEKİ KIYI TESİSLERİ

Planlama alanı yakın çevresinde kıyı yapı ve tesisi bulunmamaktadır.

2           PLANLAMA ALANI VE YAKIN ÇEVRESİNDEKİ ÖZEL KANUNLARA TABİ ALANLARA İLİŞKİN BİLGİLER

Planlama alanı ve yakın çevresinde orman, sit alanı, sulak alan vb. gibi özel kanunlara tabi alanlar bulunmamaktadır.

3           MÜLKİYET BİLGİSİ

Planlama alanı kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalmakta olup, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan alanlarda kalmaktadır.

4           ÜST ÖLÇEKLİ PLAN KARARLARI

Planlama Alanı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan İzmir – Manisa 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “L18” paftasında kalmakta olup söz konusu planda herhangi bir kullanım kararı getirilmemiştir.

Seferihisar yerleşmesini kapsayan 12.09.2012 gün ve 05.483 sayılı Belediye Meclis kararı ile onaylanarak yürürlüğe giren İzmir Büyükşehir Bütünü 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ve planlama alanının konumu gösterilmiştir. Planlama alanı geri sahası, İzmir Büyükşehir Bütünü 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “ Tercihli Kullanım Alanı” nda kalmaktadır.

1           PLANLAMA ALANI YAKIN ÇEVRESİ MER-İ PLAN BİLGİSİ

Planlama Alanı geri sahasında İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 12-02-2018 tarih ve  05.111 sayılı Belediye Meclis kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Doğu Akarca Bölgesi Nazım İmar Planı ve Revizyonu değişikliği yürürlüktedir .

Aynı bölgenin 15-08-2018 tarih ve 05.939 sayılı kararı ile İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nce onaylanan 1/1000 ölçekli Doğu Akarca Bölgesi Uygulama İmar Planı yürürlüktedir.

1           HALİ HAZIR HARİTA BİLGİSİ

Planlama alanı İzmir İli, Seferihisar İlçesi, Tepecik Mahallesi, 1/1000 ölçekli L17-c-07-d-3-b  ve   L17-c-07-d-3-c  Halihazır haritaları üzerinde yer almaktadır.

2           PLANA İLİŞKİN RAPORLAR

2.1          JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

26.09.2017 tarihinde onaylanan jeolojik-jeoteknik etüt raporuna göre;

İzmir İli, Seferihisar İlçesi, Akarca Caddesi sahil kesiminde 133188.88 m2 (13.31 hektar)’lık alanı kapsayan, 1/1000 ölçekli L17-C-07-D-3-B VE L17-C-07-D-3-C nolu paftalarda kalan “Seferihisar-Akarca Balıkçı Barınağı”na ait inceleme alanında yapılan morfolojik, jeolojik özellikler, hidrojeolojik, jeoteknik özellikler (taşıma gücü, sıvılaşma riski, şişme, oturma miktarı, yapısal özellikler vb.), zeminlerin dinamik özellikleri ve doğal afet tehlikesi esas alınarak;

 inceleme alanı deniz tarafı yerleşime uygunluk açısından;

  • Önlemli Alan(ÖA-1.1): Sıvılaşma Tehlikesi Açısından Önlemli Alanlar,
  • Önlemli Alan(ÖA-5.1): Önlem Alınabilecek Nitelikte Şişme, Oturma Açısından Sorunlu Alanlar ve Önlemli Alan
  • Önlemli Alanlar(ÖA-5.3): Yüksek Yer Altı Su Seviyesine Deniz Suyu Girişimi vb. Sorunlu Alanlar

inceleme alanı kara tarafı yerleşime uygunluk açısından;

  • Önlemli Alan(ÖA-2.1): Önlem Alınabilecek Nitelikte Stabilite Sorunlu Alanlar

2.1.1        Sıvılaşma Tehlikesi Açısından Önlemli Alanlar(ÖA-1.1):

İnceleme alanında özellikle üst seviyelerde yer alan iri taneli kohezyonsuz birimlerde sıvılaşma tehlikesi beklenmektedir. Sıvılaşma riskinin beklendiği inceleme alanının büyük bir kısmının yerleşime uygunluğu Sıvılaşma Tehlikesi Açısından Önlemli Alanlar – Önlemli Alan 1.1 (ÖA-1.1) olarak değerlendirilmiştir, 1/1000 ölçekli jeoloji ve yerleşime uygunluk haritalarında “ÖA-1.1” simgesiyle gösterilmiştir.

İnceleme alanı litolojisini deniz tarafında Kuvaterner yaşlı, genellikle iri taneli alüvyon birimler ve altında yer alan ayrışmış kumtaşı birim oluşturmaktadır. Alanda eğim miktarı kıyıdan açığa doğru o/o 20-50’ den % 0-10’ a kadar değişmektedir. İnceleme alanında yapılacak yapı temelleri farklı birimlere oturtulmamalı, temeller sağlam birimlere taşıttırılmalıdır. Sıvılaşma riskinin beklendiği bu alanlarda yapılaşmaya gidilirken aşağıda belirtilen önlemler alınmalıdır:

  • Sıvılaşmadan kolaylıkla etkilenen zeminin kaldırılması ve sıvılaşma ihtimali olmayan ile değiştirilmesi
  • Zemin üzerine onlarca ton ağırlığındaki bir kütlenin defalarca düşürülmesi ile zeminin dinamik kompaksiyonla sıkıştırılması
  • Zemin içine itilen titreşimli bir sonda ile dinamik sıkıştırma
  • Zeminde titreşim yaratacak patlayıcılar kullanarak sıkıştırma
  • Göreceli olarak büyük çapta kazıkların birbirine yakın mesafede zemine çakılarak, zeminin sıkıştırılması
  • Yerçekimi veya pompalı drenler kullanılarak sıvılaşma potansiyeli taşıyan zemin içindeki suyun uzaklaştırılması
  • Sıvılaşmadan sonra oluşacak yer değiştirmeleri önlemek amacı ile desteklerin inşa edilmesi.
  • Proje aşamasında, kontrolsüz kazı, deniz tabanından malzeme alımı vb. işlemlerden kaçınılmalı, yapıya yönelik kazı işlemlerinde yapının stabilite güvenliği mutlaka sağlanmalıdır.

2.1.2        Önlem Alınabilecek Nitelikte Şişme ve Oturma Açısından Sorunlu Alanlar(ÖA-5.1):

1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planına esas teşkil etmesi amacı ile 1/1000 ölçekli yerleşim yönünden uygunluk haritası üzerinde ÖA-5.1 simgesi ile gösterilen alanlar; genel olarak killi siltli çakıllı kumlardan oluşmasından dolayı jeoteknik açıdan önlem alınmadığı taktirde şişme, oturma ve farklı oturma ve taşıma gücü yönünden mühendislik sorunların oluşabileceği alanlar ÖnlemliAlan-5.1. (Önlem alınabilecek nitelikte şişme, oturma açısından sorunlu alanlar) olarak belirlenmiştir.

Bu alanlarda alınması gerekli önlemler aşağıda verilmiştir.

  • İnceleme alanında, dinamik ve statik koşulların olumsuz etkilerine bağlı olarak yapılaşmaları olumsuz etkileyebilecek her türlü zemin sorunlarının, projeye esas olacak zemin etüt çalışmalarında detaylı araştırılarak belirlenmesi gerekmektedir.
  • İnceleme alanında, zemin büyütmesi, şişme, oturma, taşıma gücü gibi zemin sorunları nedeniyle, yapı taşıyıcı sistemlerinin, zemin büyütmesinden kaynaklanan yükseltilmiş yatay ivmeler kullanılarak projelendirilmesi önerilmektedir.
  • İnceleme alanında yapılması düşünülen yapı temellerinin; zeminin genel olarak siltli çakıllı kumlardan oluşması nedeni ile, oturmaların aza indirilmesi ve farklı oturmalara sebebiyet verilmemesi için, zemin özelliklerine uygun temel tipleri  olarak dizayn edilmesi gerekmektedir.
  • İnceleme alanında en üst düzeyde deprem güvenliği sağlanmalı, yapılaşma öncesi parsel bazında ayrıntılı etüt yapılarak, risk taşıyan bu alanlarda yapı ve tesisler depreme dayanıklı yapı teknikleri ile desteklenmeli ve yüksek düzeyde mühendislik tedbirlerinin alınarak maksimum seviyede yapı ve can güvenliği sağlanmalı ve risk minimuma indirilmelidir.
  • İnceleme alanında yüzey ve atık suların yapı temellerine olumsuz etkisini

ortadan kaldırıcı drenaj sistemleri yapılmalıdır.

  •   İnceleme alanında deniz suyu girişimi, su baskını ve yer altı suyu yükselmesi gibi sorunlara yönelik DSİ görüşü alınmalı ve DSİ görüşüne bağlı planlamaya gidilmelidir.
  •    İnceleme alanının Ege Denizi kıyısında yer alması nedeni ile  tektonik

hareketler sonucunda oluşabilecek deprem vb. olaylara bağlı olarak oluşabilecek deniz suyunun yükselmesine ve dalga hareketlerine bağlı olarak oluşabilecek su baskını tehdidi ihtimaline karşı tahliye yollarının güvence altına alınması ve su baskınından kaynaklanabilecek yapı hasarlarının önlenebilmesi için koruyucu duvarların yapımı, drenaj sistemlerinin geliştirilmesi ve diğer su tutma yapılarının projelendirilmesi gerekmektedir.

  • Son yıllarda inceleme alanını ve çevresinde şiddetli yağışlar sonucunda zeminde aşırı su birikmesi ve suların eğim yönünde hareketliliği görülmektedir. Bu nedenle projelendirme aşamasında gerekli tüm tedbirler alınarak çevre ve temel drenaj sistemleri oluşturulmalıdır.
  • İnceleme alanında, yapılaşmaları olumsuz etkileyecek her türlü zemin sorunlarına yönelik gerekli mühendislik önlemleri uzman mühendislerce projelendirilmelidir.

Tüm bu kriterler inceleme alanının ÖA-5.1 olarak değerlendirilmesinde etkin rol oynamıştır ve 1/1000 ölçekli yerleşime uygunluk haritalarında ÖA-5.1 simgesiyle gösterilmiştir.

12.1.3 Yüksek Yer Altı Su Seviyesine Deniz Suyu Girişimi vb. Sorunlu Alanlar(ÖA-5.3)

Gerekli su analiz edilmeli ve yapı temeline etkisi detaylı olarak incelenmelidir, bu doğrultuda Deniz suyunun betona etkisi göz önünde bulundurularak uygun çimento/dolgu malzemesi kullanılmalıdır. Yapı temellerinin aynı birim üzerine oturtulmasına dikkat edilmelidir.

Projeye esas yapılacak zemin etüt çalışmalarında projelendirme aşamasında Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliğin hükümlerine mutlaka uyulmalıdır.

2.2        HİDROGRAFİK VE OŞİNOGRAFİK ETÜT RAPORU

T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, III. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlatılan ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı SHOD Başkanlığının 04.01.2017 tarih ve 68690752-0700-1-17 sayılı yazısı ile uygun bulunan Hidrografik ve Oşinografik Raporda aşağıdaki sonuçlara varılmıştır.

* Proje sahası deniz tabanı sediman dağılımı incelendiğinde çalışma sahası kıyı bandı genel olarak Kum biriminden oluşmaktadır. Yer yer proje sahası kum birimlerinin üzerinde Bornova Filiş Zonuna ait parça –blok boyutunda döküntü kayaçlar gözlenmektedir. Bölgenin hâkim jeolojisinin metamorfik kayalar olması ve tektonik faaliyetlerin varlığı, kıyı bandında karşılaştığımız girintili çıkıntılı yapı ve ani kot değişimlerinin sebebi olarak düşünülmektedir.

* Sismik kayıtların geneli incelendiğinde saha genelinde deniz tabanı yansıması ile birlikte 5 adet Reflektör ve içsel yansımalar tespit edilmiştir. Bununla beraber sismik kesit üzerinde deformasyon ve yapıları da gösterilmiştir. Kesitler üzerine lejand eklenmiş olup yansıtıcı yüzey ve deformasyonları gösteren renkler ve bunların tanımları burada gösterilmiştir. Proje sahasını temsil eden sismik kesitler incelendiğinde, sahanın Seferihisar fayından kaynaklı, itme çekme (sıkışma) kuvvetlerine maruz kaldığı düşünülmekte olup, güncel çökel ve sedimanter çökellerin yer yer sığ gaz içerdiği düşünülmektedir. Kesitlerin sığ kısımlarında, deformasyon ya da kırıklar gözlenmişse de, bu uyumsuzlukların bir sistemin parçası olup olmadığı ayırt edilememiştir. Hatlar üzerindeki incelemelerde Seferihisar fay düzlemi yorumuna gidilebilecek herhangi bir bulgu bulunamamıştır. Fakat proje sahasına çok yakın olan fay ya da fayların, proje sahası morfolojisi üzerindeki etkisinin yüksek olduğu yorumuna gidilebilir.

* Yandan Taramalı Sonar çalışmalarında, proje sahasında genel olarak denizlerde oksijen dengesini sağlayan deniz çayırları göze çarpmaktadır. Ayrıca proje sahasının kuzey kesimlerinde bölgenin tektonik olarak aktif bir bölge olduğu düşünüldüğünden deformasyon yüzeyi olarak ifade edilen yarıklar dikkat çekmektedir. Kıyıya yakın alanlarda ise sediman akması, kayalık alan, kıyı etkisi ve küçük kaya parçaları gözlenmiştir. Tüm görüntülerin değerlendirilmesinin ardından proje sahası dâhilinde çalışma şartlarını zorlaştıracak “tabii” bir oluşuma rastlanmamıştır.

* Akıntı ölçümlerinde, ortalama akıntı hızının 11.4 cm/s, ortalama akıntı yönünün 138.7˚ olduğu tespit edilmiştir. 05-09.05.2016 tarihlerinde sırasıyla akıntı hızı değerleri 12.3 cm/s, 11.2 cm/s, 11.3 cm/s, 10.6 cm/s ve 11.3 cm/s arasında değişirken akıntı yönü değerleri ise 95.1˚, 119.3˚, 159.1˚, 130.1˚ve 153.09˚’dir.

* 05.05.2016 tarihinde gerçekleştirilen CTD ölçümlerinde sıcaklık değerlerinin 18.4-19.1°C civarında değiştiği gözlemlenmiştir. Aynı tarihte gerçekleştirilen tuzluluk ölçümleri ise 38.7 PSS ve 39.39 PSS civarında değişmektedir. Çalışma sahasındaki yoğunluk değerlerinin ise 1027.8 kg/m3 -1028.4 kg/m3 civarında olduğu görülmüştür. 06.05.2016 tarihinde gerçekleştirilen CTD ölçümlerinde de birinci günde elde edilen değerlere yakın değerler ölçülmüştür. Ses hızı değerlerinin ise 1522.02 m/sn -1523.7 m/sn civarında olduğu gözlenmektedir.

2.3        MODELLEME RAPORU:

Ulaştırma ,Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı – Tersaneler  ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü’nün 02.05.2018 tarih ve 34950 sayılı “Modelleme Raporu”na gerek olmadığına ilişkin görüş yazısı bulunmaktadır.

3         MEVCUT İMAR PLAN KARARLARI

Planlama alanına ait 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı bulunmamaktadır.

4           PLAN KARARLARI

Türkiye, 2008 yılı verilerine göre, su ürünleri üretiminde Avrupa’da 3., dünyada 22. sırada yer almaktadır (FAO,2009b). Balıkçılık sektörünün, tarım sektörü içerisindeki payı % 4.6 ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıladaki (GSYİH) payı % 0.4 ile sahip olduğumuz su potansiyeline ölçekle düşüktür.

Su ürünleri sektörü, 2009 yılı verilerine göre, denizlerde ve iç sularda avlanan 16 845 balıkçı teknesi, 1 805 yetiştiricilik çiftliği, ihracat izni verilen 137 adet ve iç piyasaya üretim yapan 66 adet toplamda 203 adet su ürünleri işleme ve değerlendirme tesisi ile ülkemize katma değer yaratmakta, deniz balıkçılığında 47 413 kişiye istihdam sağlamaktadır. Su ürünleri avcılığı yapmak üzere 2009 yılında gerçek kişilere verilen ruhsat sayısı iç sularda 7 494, denizlerde 141 677 olmak üzere toplam 149 171’dir. Aynı yıl ruhsat verilen balıkçı gemisi sayısı ise iç sularda 3 149 ve denizlerde 17 469 olmak üzere toplam 20 618 adettir.

Balıkçılık sektöründe sürdürülebilir üretim ve avlanma, su ürünleri üretiminin faydalarını artırmak ve Türkiye’yi bölgenin ön sırasına yerleştirmek, önemli bir hedeftir. Bu hedefi gerçekleştirmek için gerekli planlama, altyapı ve üstyapı tesisleri istenilen seviyelere ulaşılması açısından önem taşımaktadır.

Türkiye su ürünleri üretimi yıllarla dalgalanmalar gösterse de genel artış eğilimini korumasına rağmen, sahip olduğu su kaynakları ve üretim potansiyeli göz önüne alındığında henüz istenilen düzeye ulaşamamıştır. Ülkemizde gemi başına üretim ve kişi başına tüketim dünya ve AB ortalamalarının oldukça altındadır.

Genel olarak Türkiye balıkçılık sektörü; gemi büyüklüğü, motor gücü, teknoloji kullanımı, üretim ve pazarlama stratejileri, istihdam durumu küçük ölçekli üreticilerden oluşmaktadır. Kıyı kesimindeki kırsal alanlarda istihdam kaynağı ve ekonomik faaliyet olarak küçük ölçekli devam etmektedir. Ancak küçük ölçekli üretimin ekonomik olarak yapılabilir/sürdürülebilir olmaması ve AB uyum sürecindeki düzenlemelerinde etkisi ile büyük ölçekli üretime geçiş için adımlar atılmaktadır. Büyük ölçekli üretime geçiş eğilimi desteklenmektedir.

Ülkemizde avlanan su ürünlerinin yaklaşık 2/3’ü Doğu Karadeniz Bölgesindedir. Bu bölgeyi Batı Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgeleri takip etmektedir

Denizlerimizde su ürünleri üretimi dalgalanma göstermesine rağmen, yetiştiricilikte sağlanan gelişmeler nedeniyle, toplam üretimde genel olarak bir artış görülmektedir.

Ülkemizdeki balıkçı gemilerinin ortalama tonajı 9,3 ton’dur. Söz konusu bu değer açık deniz balıkçılığı yapan ülkelerin ortalama 430 ton olan kapasiteleri yanında çok küçük kalmaktadır.

Genel bir değerlendirme yapıldığında, balıkçılar mevcut balıkçı teknelerini yönetmeliklerin verdiği izinler (%20’ye kadar büyütme) doğrultusunda büyütme eğilimindedir. Ancak küçük balıkçı tekneleriyle avlanma önemini korumaktadır.

Planlama alanı yaklaşık 117.637 m² olup, 30.271 m² si Balıkçı Barınağı alanı, 200 m2 si dere,27.930 m² si anroşman (şev)/ taş dökü, 59.236 m² si ise deniz alanı olarak planlanmıştır.

Proje ile yapılacak Seferihisar Akarca Balıkçı Barınağı ana dalgakıranın boyu 650 m, tali dalgakıran boyu 195 m, büyük balıkçı teknelerinin yararlanabileceği 100 m x 8 m boyutunda 3 adet iskele ile 25 m uzunluğunda bir çekek yeri planlanmıştır. 

Barınma yeri ile balıkçı teknelerinin barınmaları mümkün olabilecektir. Barınağın tamamının balıkçı tekneleri tarafından tam kapasite ile kullanılması durumu için çalışma yapılarak rapor eki 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı hazırlanmıştır.

pubg uc

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.