Aday adayı Sefer Topçu: “Şehircilik anlayışını değiştireceğiz”

Seferihisar’da gerçekleştirdiği inşaat projeleriyle adını duyuran eski DSP İl Başkan Yardımcısı, Kanyon Proje’nin sahibi Sefer Topçu, dosyasını CHP İzmir İl Başkanlığı’na teslim ederek aday adaylığını açıkladı.

Topçu, seçilirse Başkan Tunç Soyer’in ilçe tanıtımı vizyonunu ve yerelde kalkınma modelini devam ettireceğini belirtirken, şehircilikle ilgili farklı bir model benimseyeceğini ve bununla ilgili çalışmalarının sona yaklaştığını ifade etti.

1960 doğumlu evli ve iki çocuk sahibi Sefer Topçu, İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu Harita Mühendisi. Ege Bölgesi Sanayi Odasında İnşaat grubunda komite üyesi olan Topçu, Seferihisar’da faaliyet gösteren  “Kanyon Proje” isimli firmanın sahibi.

“SORUNLARI TESPİT ETTİK, ÇÖZÜMLERİ İÇİN ÇALIŞTIK”

Aday adayı Sefer Topçu kısa ve orta vadede bütçe disiplini, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilgili iletişim sorunları başta olmak birçok konuda ekibiyle birlikte çözümler ürettiğini ve seçilmesi durumunda ilçe halkına hizmet kalitesini düşüren sebepleri ortadan kaldıracağını belirtti.

Sefer Topçu’nun kendi kalemin sorunlar ve çözüm önerileri şöyle:

Mevcut başkanımız Tunç Soyer beyin İlçemizin tanıtımına verdiği büyük katkı yadsınamaz. Doğal ve kültürel değerlerin ortaya çıkarılarak ilçemizin tanıtılması ve yerel halkın bu değerleri kazanç kapısı haline getirebilmesi için değerli çalışmalar yapmasını takdirle karşılıyor ve destekliyorum.

Şayet önce aday sonra da halkın teveccühü ile başkan olursam aynı çalışmaları ve değerleri devam ettirmek, geliştirmek için çalışacağım. Değerli başkanımızın kıymetli fikirlerinden her zaman yararlanacağım.

Sorunlar:

-İlçemizin hızlı ve sıkışık yapılaşmasından doğan şehirleşme sorunu vardır. İlçemize, son ekonomik krizden önce yoğun bir şekilde talep oluşmasından dolayı vatandaşların inşaat ruhsat taleplerindeki artış üzerine, belediyemizin bu talepleri karşılaması aşamasında geniş perspektif ile önceden düzenleme sahaları oluşturmak ve imar kanununun 18. Maddesi uygulamak yerine İlçenin mevcut 1/1000 lik imar planları üzerinde ada bazında uygulamalar yerine imar kanununun 16. Maddesi uygulanarak herkesin kendi kadastral arsasının üzerinde arsanın büyüklüğüne ve şekline bakılmaksızın, imar parsellerinin oluşturulması ve inşaat ruhsatlarının verilmesi ile şehrin siluetini bozmaya başlamıştır. Çolak İbrahim ve Turabiye mahalleleri bunun tipik örneklerindendir.

-Yeni planlanan 1/5000lik Nazım İmar Planları bu keşmekeşliği daha da içinden çıkılamayacak boyutlara ulaştıracaktır.1/25000 lik nazım planlara uyularak hazırlanması gereken bu planlar, sorunları artıracaktır.

-ilçemizin trafik sorunu vardır.

-ilçemizin Otopark sorunu vardır.

-İlçemizin Yeşil alan ve meydan sorunları vardır.

– İzmir Büyükşehir Belediyesi ile sorunlar yaşanmıştır.

-Bütçe iyi durumda değildir.

-Belediye personelinden gerekli verim elde edilememektedir.

Çözüm Önerileri:

+1/5000 lik nazım planlar yeniden ele alınmalı, ilçenin dokusuna ve planlama tekniklerine uygun olarak yeniden düzenlemelidir. Yapılacak planlarda bitişik nizamdan kaçınmalıdır.

+1/1000 lik planlarda revizyonlar yapılması gerekmektedir. Parsel büyüklükleri ve şekilleri de dikkate alınarak, belli bir sınır getirilerek inşaat ruhsatları belli bir düzene oturtulmalıdır. Yeni oluşan İmar adalarında İmar kanununun 18. Maddesi uygulanmalıdır.

+Hastane kısmından başlayarak şehrin kuzey-doğu bölümündeki yollar açılarak İzmir asfaltı ile irtibat sağlanmalıdır. Böylece Ana arter olacak bu yolla şehir içindeki ana merkezlere ulaşımı sağlayacak bağlantı yolları açılmalıdır.

+Pazaryeri Koca çay kenarına taşınmalı, mevcut pazaryeri ve arkasındaki alan yeraltı otoparkı yapılarak üzerinde yeşil alan ve ilçe meydanı oluşturulmalıdır.

+Belediye bütçesinin çok kötü olması sebebiyle vatandaşa hizmet götürme açısından çok sıkıntılı günler beklediğinden İzsu, İzbeton, İzulaş ve İzelman olanaklarından sonuna kadar yararlanabilmek için İzmir Büyükşehir Belediyesi ile uyum içerisinde çalışılmalıdır.

+Sosyal belediyecilik anlayışı ile ilçe vatandaşına daha iyi hizmet götürebilmek için gelirleri artırmaya yönelik ve personelden verim elde edici yeni yatırımlar planlanmalıdır.

Yukarıda bahsettiğim çözüm önerileri ile ilgili etüd ve projeler gerektiğinde  sunulacaktır.

İmar planları bir şehrin anayasa’sıdır. Eğer imar planları sağlıklı olursa uygulama planları da sağlıklı olur. Planlaması olmayan şehir yoktur. İmar planları zemin etütleri ile bir takım tarımsal ve çevresel etki faktörlerinin analiz edilerek, özetle insanların refah içinde ve binalarında sağlıklı bir şekilde yaşamalarını temin edecek olan temel unsurların başında gelir.

İlçemizin yurt içinde ve yurt dışında gördüğü ilgiyi hak eder bir duruma gelmesi, yeşil alanları bol, balkonları geniş ve ışıklığa değil güneşe bakan odalarının olduğu binalar ile güzelleştirilmesi arzulanan bir hedef olmalıdır. Bu özelliğe sahip binalar ege bölgesi karakteristiğidir. Onun için imar planları, daha planlama aşamasında tarım arazilerini ve verimli toprakları koruyacak şekilde yapılmalıdır. Binaların rüzgârını, havasını, manzarasını kesmeyecek şekilde denize yatay değil dikey sokaklar oluşacak şekilde, masa başında değil arazide karar verilerek oluşturulmalıdır.

İmar kanunun 16.maddesi değil 18. Maddesi uygulanmalı ve hakkaniyetler ön planda olmalıdır. Sosyal Belediyecilikte mağduriyet yaratan değil bütün vatandaşlarının hakkını gözeten belediyecilik olmalıdır.

Türkiye’de çarpık yapılaşmaların, gecekonduların ıslah imar planları ile yasallaşmasının ardından (örneğin İzmir varoşları)  en ferah havadar yerlerinde kötü görünümler ortaya çıkmıştır.

Bu çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmak için bir fırsat olarak düşündüğüm Kentsel Dönüşüm Planları gündeme gelmiş ama Seferihisar maalesef bu dönüşüm planlarından nasibini alamamış olduğu gibi şimdi İmar Barışı ile bütün kaçak ve depreme dayanıklılığı bile test edilmeyen binalara yasallık kazandırılmaya başlanmıştır.

Vatandaş da haklı olarak İmar Barışını kurtarıcı olarak görmektedir.

Seferihisar için bu çözüm olmamalıdır. Acilen kentsel dönüşüm planları yapılıp şehrin kötüye giden görüntüsünün önüne geçilmesi için yüksek irade gösteren bir yönetime ihtiyaç vardır. Bunun için de, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile uyum içinde çalışacak bu konuları bilen Belediye Başkanı olmasında fayda vardır.

Günü kurtaran mantıkla yapılan işler ilçemizin yararına olmayacaktır. Bir güne sabahtan nasıl başlarsan o gün aynı şekilde biter denir. Planlama ve organizasyon ne şekilde yapılırsa uygulamalar da arkasından gelecektir.

Daha önce yaptığımız işlere bir göz atarsak:

2009 yılından beri Sığacık’ta yüzlerce konut inşaatı yaptım. ”Kanyon Proje”  adı altında yapmış olduğum konutların methi ismimin önüne geçmiştir. Doğru olan da budur. Bizler, gelip geçiciyiz ama eserlerimiz kalıcı olmalıdır.

2009 yılına kadar İzmir’de ve Ege bölgesinin bazı yerlerinde yapmış olduğumuz inşaat taahhüt işlerinde hemen hemen girmediğimiz ilçe, girmediğimiz mahalle ve sokak yoktur. Çeşitli resmi kurumlarda (İ.B.B-Konak Belediyesi-İzbeton-Bornova Belediyesi-Karşıyaka Belediyesi-Buca Belediyesi-Turgutlu Belediyesi-Uşak Belediyesi-İzsu- İzmir Bayındırlık müdürlüğü-Ege Üniversitesi-Karayolları 16.Bölge müdürlüğü-İzmir Tek (Tedaş) İzmir Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü –İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü vs.)inşaat taahhüt işlerini başarıyla yaptığımız gibi rahmetli Ahmet Piriştina, Yüksel Çakmur, Süha Baykal dönemlerinde de taahhüt işlerimizi başarıyla yaptık.

Evka1,Evka2,İzkent, İz konut, İz yuva, Buca Koop. Gibi konut projelerinde binlerce konut inşaatı işini başarıyla bitirdik.

Karşıyaka Fidanlığı ve Torbalı Fidanlığında fidan üretim ve bakım işleri, Bornova belediyesinde park inşaatları ve park bakım işleri, Fen işleri müdürlüğünde işçi çalıştırılması işleri, Karşıyaka belediyesine havra restorasyonu, park inşaatları, tretuvar yapımları vs.

Foça’da ve Zeytindağ’da Karayollarına Köprü, menfez işleri şehrin muhtelif semtlerinde üst geçitler, Menemen Çaltı Dere’de içme suyu inşaatı, Kula’da Eski Türk evi restorasyonu, Bodrum’da Bodrum Kalesi onarımı ve Uşak’ta kapalı pazaryeri inşaatı vs. olmak üzere Ege bölgesinin tamamına yakın kısmında emek ve gayretlerimiz oldu.

Manisa Turgutlu’da eskiden beri çözümsüz hale gelmiş ve vatandaşlar arasında belediye hakkında olumsuz yorumların yapıldığı bir zamanda,20 hektar alanda vatandaşlarla birebir görüşerek çözdüğümüz 18.madde uygulaması da halk ve Başkan tarafından takdir görmüş ve bir dönem daha seçilmesinde etkili olduğu bizzat kendisi tarafından deklere edilmiştir. Aynı dönemde Turgutlu Kamyon garajı inşaatı, Selvili tepe parkı düzenlemesi, Kapalı pazar yeri inşaatı yapılmış olup; Kuyumcular çarşısı başta olmak üzere yüzlerce sokaklarda bordür ve parke taşı kaplamaları yapılmıştır. Özel sektöre Üzüm işletme tesisi inşaatı yapıldı.

‘’Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’’ diye atasözümüz vardır.  Başkan adayı olacak kişinin iş yapmaya, yaptırmaya ve yönetmeye ehil olması gerekmektedir.

pubg uc

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.