Antik çaglardaki tapınaklar, mimarinin yanında orda yaşayanların dini ve
sosyal hayatlarıyla da ilgili veriler sunar bizlere. Bir tanesi kayıp toplam beş
tapınagın bulundugu Teos Antik Kenti için de Dionysos Tapınagı ve onun
etrafında gelişen hikayelerin çok büyük önemi var.Yıllarca ‘’Agora’daki küçük
tapınak ‘’ diye bilinirken Tanrıça Roma ve İmparator Augustus’a adandıgı daha
yeni ortaya çıkarılan tapınaktaki kazılar da kentin hikayesini
zenginleştirecek.Şimdi hikayemizin kahramanlarını tanıyalım:
1.Dionysos Kutsal Alanı:
Üzümün, şarabın ve tiyatronun tanrısı olarak bilinen Dionysos’a adanmış
bu kutsal alanı Vitrivius’un mimarlık üzerine yazdıgı kitaplarda Hermogenes’in
yaptıgını görüyoruz. Kutsal alan merkezindeki tapınak, kutsal alanı çevreleyen
temenos duvarlarına bitişik revaklar-stoa – , tapınagın önündekialtar ve giriş
kapısından –propylon – oluşmaktadır.
Kutsal alanın merkezindeki anakaya üzerinde yükselen tapınak İon
düzeninde inşa edilmiştir. Tapınagın merkezinde kült heykeline ev sahipligi
yapan Naos-Cella bulunur. Naos’u tek sütun sırası çevreler. Kısa kenarlarda 6,
uzun kenarlarda 11 sütun vardır. Bunlara ek olarak ön ve arka odada ikişer
sütun daha vardır.Sütunlar 24 yivlidir.
Gelecege Miras Projesi kapsamında bu sütunlar yeniden ayaga
kaldırılacaklar. Böylece ziyaretçilerin de tapınak alanındaki mimariyi hayal
etmeleri saglanmış olacak.
2.Agordaki Küçük Tapınak:
On dokuzuncu yüzyıldan beri varlıgı bilinen küçük bir tapınak kalıntısı var
Teos’ta. 2021 yılına kadar bu tapınakla ilgili bilgiler sınırlıydı.Kazı başkanı Prof.
Dr. Musa Kadıoglu, 2021 yılna kadar tapınagın hangi tanrı veya tanrıçaya
adandıgını bilmediklerini belirtiyor. Ama Kazı çalışmaları esnasında bulunan bir
yazıt hikayenin seyrini tamamen degiştiriyor. Yazıtta tapınagın Tanrıça Roma’ya
adandıgı yazıyor. Böylece yaklaşık 300 yıldır bir kısmı toprak üstünde bir kısmı
da topragın altında olan taşların sırrı da çözülmüş oluyor.
Romanın ilk imparatoru Augustus, Cumhuriyet döneminin sona
ermesiyle iktidara geliyor ve eski tapınakları genişletiyor. Büyük olasılıkla bizim
tapınagı da genişletiyor. Bu yüzden bizim tapınak Tanrıça Roma ve Augustus
Tapınagı adını alıyor.
Hikayenin en can alıcı kısmına geldi sıra: Bu tapınağın altında başka bir
tapınak daha olabilir mi! Zira kentteki beş tapınaktan biri mimari parcaları
bulunan ama kendisi henüz bulunamamış bir yapı. Bu yüzden tapınagımızın
kendisinden önce başka bir tapınagın üzerine inşa edilip edilmedigi de
araştırılacak.
Hikayemiz tabii ki de burada bitmeyecek. Diger tapınaklar da gün yüzüne
çıkarılana dek devam edecek. Bakalım zaman bize neler gösterecek….
Taşkın LAYIK