Hepimizin gördüğü, hissettiği gibi Seferihisar her geçen yıl gelişiyor, dönüşüyor…
Tarımla kalkınan, jeotermalle ısınan, turizm, tarih ve kültür kenti, dünya markası bir Seferihisar için yola çıkmaya söz vermemizin üzerinden sekiz yıl geçti. Geldiğimiz bugünkü noktada, koyduğumuz hedeflerde çok yol kat ettiğimizi belirtmek isterim.
Geride kalan sekiz yıllık hizmet süremizde küçük bir balıkçı kasabası olarak adından bahsedilen, medyada mülteci haberleriyle yer alan bir ilçeden, bugün tüm Türkiye’nin tanıdığı, ürettiği projelerle dünyaya örnek olmaya başlayan bir kente dönüştük. Üyesi olduğumuz Cittaslow (Sakin Şehir) birliği markalaşmamızda önemli bir yol almamızı sağlıyor. Ülkemizin tüm bölgelerinden şehirlerinin de bizim ardımızdan bu akıma dahil olmaya çalıştığını görmek ise bizi çok gururlandırıyor. Turizm ve tarım alanlarında, köylülerimiz, esnafımız ve kadınlarımızla ilgili yaptığımız çalışmaların, şehrimizin her köşesindeki insanın ekmeğini büyüttüğünü görmek bütün yorgunluğumuzu unutturuyor.
Elbette bir çok eksiğimiz de var, ulaşım sorunundan, altyapı eksikliklerine kadar yapacak çok işimiz var. Ancak hem belediye çalışanlarımıza hem de Seferihisar halkının desteğine inanıyorum. En kısa sürede bu tür sorunların çözüleceğinden hiç kimsenin endişesi olmasın.
Sekizinci yıldan sonra, bu yıl içerisinde hayatımıza girecek birkaç önemli projeden de bahsetmek isterim:
On yılların hayali termal enerjinin dağıtımı konusunda önemli bir adım attık. 2 yıl önce bir kuyu açtık. 1180 metrede 80 derece suya ulaştık. Bu yıl Bakanlıktan 1 milyon lira hibe almaya hak kazandık. Ve nihayet suyu 1900 metre öteye taşıyan birinci etap dağıtım hattını tamamladık. Bu yıl içinde otellerden başlayarak jeotermal suyu kullandıracağız. Önümüzdeki günlerde dağıtım şebekesinin 2. Etabı ihaleye çıkacak. 40 yıllık hayal, hayata geçmeye başlıyor.
Yine önemli bir müjde olarak duyurduğumuz bir projemizi daha çok yakın bir zamanda Seferihisarlıların hayatına sokmuş olacağız. Kurduğumuz güneş enerji kooperatifiyle kendi elektriğimizi üretip, Seferihisarlıların da güneşten faydalanmasını ve para kazanmasını sağlayacağız. En temiz enerji olan güneş enerjisiyle ısınan, aydınlanan ilçemiz bu konuda tüm Türkiye’ye örnek olacak.
İlçemizin en önemli geçim kaynağı olan Mandalina konusunda da yıllardır çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Festival ve diğer tanıtım ve pazarlama çalışmalarıyla, mandalinanın Seferihisar’la birlikte anılmasını başardık. Ama üreticimiz hala bir çok zorluklar uğraşıyor. Bu zorlukların aşılmasına katkı verebilmek için mandalinayı son ürün olmaktan çıkartacak, raf ömrünü uzatacak, katma değerini yükseltecek çalışmaları sürdürüyoruz. Son ürünümüz, termal ısıyla kuruttuğumuz mandalina oldu. Deneme üretimlerimiz ardından çok yüksek fiyatla ihracat yapmayı başardık. Önümüzdeki yıllarda ilçemizdeki mandalina rekoltesinin büyük bir bölümünü kurutarak pazarlamak ve mandalina üreticisine nefes aldırmak istiyoruz. İstiyoruz ki, bir büyük mandalina bahçesi olan Seferihisar bu güzelliğini korusun ve güzelim mandalina ağaçlarımız betona kurban edilmesin.
Sekiz yıl boyunca, hiçbir zaman yerel yönetim mevzuatı ile sınırlı ve sadece mevzuatta tanımlanan belediyecilik işlerini yapan bir belediye olmak istemedik. Çocuklarımızın aldığı nefesten, içtiği sudan kendimizi sorumlu hissettik. . Kadınların eşit yaşamalarını, yaşlıların mutluluğunu, toplum sağlığını, kuşaklar arasında köprüler kurmayı asli görev bilerek halkımızın yaşam kalitesini arttırmaya çalıştık. Bunun için gayret etmeye devam edeceğiz.
Daha çok bilinen, tanınan, halkın refah seviyesi yüksek, Türkiye’nin en yaşanılabilir ve yaşanmak istenen ilçesi olmak en büyük hedefimiz.
Seferihisar 8 yıllık bir belediye yönetiminin ardından toplam değeri en az 5 kat büyümüş, Türkiye’nin ve dünyanın bir çok yerinde örnek alınan uygulamalar ortaya koymuş olarak hak ettiği uluslararası üne sımsıkı sarılarak yoluna devam edecektir.
Seferihisar’da güzel şeyler olmaya devam edecek.
