Yaklaşan yerel seçimler öncesinde Seferihisar siyasetinde görülen bir gerçek var ki; mevcut Belediye Başkanı Tunç Soyer’in tek ciddi rakibi son yerel seçimlerde kendisinin devirdiği -yeni AKP’li- Eski Belediye Başkanı Hamit Nişancı. Peki, Hamit Nişancı’nın seçimi kazanma şansını etkileyen faktörler neler? Analiz edelim.
Hamit Nişancı’nın ve ailesinin son genel seçimler de içinde olmak üzere daha önce AKP’ye oy vermedikleri ve hatta çok ağır eleştirilerde bulundukları çarşıda pazarda kendi yaptıkları beyanlar üzerine bilinen bir gerçek. Çok yakın akrabalarının da içinde bulunduğu şu an Hamit Nişancı’yı destekleyen birçok kişinin önümüzdeki yerel seçimlerde “Gözümüzü kapatıp Hamit Başkana basacağız, ama büyükşehirde bile AKP’ye atmayız.” sözünü çarşıda söyledikleri ve hatta bazılarının “Ölürüm de AKP’ye basmam” diyerek çizgiyi baştan çizdikleri de ayan beyan ortadayken, Hamit Nişancı ile AKP’nin siyaseten uyuştuklarını pek söyleyemeyiz. Buna, 2009 yerel seçimlerinde Hamit Nişancı’yı destekleyen, hatta meclis üyesi adaylıklarında bulunan birçok ismin kendisinin AKP’de siyaset yapma tercihi nedeniyle siyaseten uzaklaşmasını da eklersek, Hamit Nişancı’nın kendinin ismen sahip olduğu oy oranında artma değil de azalma olması muhtemeldir.
Bu birlikteliğin AKP yönüne bakarsak; partiyi Seferihisar’da 300-500 oy sayısından yedibinler seviyesine taşıyan ve aday adaylığı nedeniyle istifa eden eski İlçe Başkanı Ümit Cingöz’ün bir kalemde üstünün silinerek teşkilatın hiçe sayılması, yine Hamit Nişancı ile yıldızlarının barışmadığı bilinen Karadenizliler Derneği Başkanı Mustafa Ulu’nun “Hakkımı helal etmiyorum.” diyerek partiden istifa etmesi ve Seferihisar da dahil olmak üzere İzmir genelinde -adaydan bağımsız olarak- zaten varolan AKP karşıtlığı aşılması gereken güçlükler olarak gözüküyor.
Yerelde varolan bu dezavantajlara eklenmesi gereken geneldeki sıkıntılara gelirsek; en başta iktidar partisinin yıllardır git gide artan otokrat ve demokrasiden uzak yönetim anlayışına karşı geliştirilen “Gezi” ruhu, sonra ilçe halkı tarafından büyük saygı ve sevgi gören Seferihisarlı emekli general Kamuran Orhon’un da neyle suçlandığını bile bilmeden çok uzun süre hapiste yatmasına sebep olan Ergenekon, Balyoz gibi başta askerler olmak üzere muhaliflerin tutuklandığı siyasi davalar, ve en sonunda AKP’nin açılımının toplumun bir bölümü tarafından “Ayakkabı Kutuları Partisi” olarak tanımlanmasına yol açan “17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu”.
Geneldeki bu dezavantajların iktidar partisinde son dönemde yarattığı tahribatın İzmir genelinde yüzde 7-9 arasında oy kaybına sebep olduğunu gösteren anketler de ortada. Diğer AKP’li siyasetçilere nazaran İzmir halkı tarafından daha fazla kabul gören ve AKP açısından en fazla oyu alabilecek aday olduğu herkes tarafından kabul edilen Eski Ulaştırma Bakanı Binalı Yıldırım’ın adaylığı bu tahribatı ne kadar durdurabilecek, yerel seçimlerde oylarını ne kadar arttırabilecektir?
İlçemize geldiğimizde sorulması gereken ise, partiden bağımsız olarak belli bir kişisel oy potansiyeli bulunan Hamit Nişancı ile yıpranan AKP’nin oylarını topladığımızda İzmir’deki ağırlığını hepimizin kabul ettiği CHP çatısı altında seçime giren Tunç Soyer’in oy sayısına ulaşabilecek mi?
Ve, dokularının pek uyuşmadığı açıkça ortada olan AKP ile Hamit Nişancı neden birliktedir? Seferihisar da dahil olmak üzere İzmir’de kazanamayacaklarını seçim kurmaylarının kendisine deklare ettikleri hakkında kamuoyunda duyumlar bulunan Binali Yıldırım’ın sırf oy oranını bir nebze olsun yükseltebilmek uğruna teşkilatın onaylamadığı Hamit Nişancı’yı açıklamasının esas sebebi nedir? Hamit Nişancı daha önce oy bile vermediği, siyaseten uyuşmadığı bir parti ile yola çıkmayı neden göze aldı? Kazanamayacağını bile bile, sırf bakın ben bu kadar oy aldım diyerek sonradan siyasete devam edebilme amacıyla mı seçime giriyor? AKP ve Hamit Nişancı, gönüllü olarak birbirlerinin “Faydalı Aptalları” mı oluyorlar?
Yukarıdaki sorulara mantıklı cevaplar veremeyen bu birlikteliği pek parlak günler beklemediğini, 20 Ocak akşamı Hamit Nişancı tarafından AKP İlçe binasında yapılan balkon konuşmasında, açılan onca telefona ve iki saatten fazla beklenilmesine rağmen toplanan sadece 80 kişi göstermiştir diye düşünüyor; CHP adayı Tunç Soyer’in ikinci dönem Belediye Başkanlığı hayırlı olsun diye bitiriyorum.
NOT: Faydalı Aptallar (Useful Idiots); İlk kez 1950’li yıllarda Lenin tarafından batıdaki aydınlar için dile getirildiği söylenen, AKP’ye yamanan ve bu aralar sepetlenen Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan gibi liberaller için şimdilerde Türk siyasetinde de kullanılan, kendisinden güçlü olan başka gruplara yedeklenerek siyaset yapmaya çalışan, kısa dönemdeki kazançları için kendi politik görüşünün yok olmasına yardım-yataklık suçunu işleyenleri anlatan bir terimdir.
Sen kimsin ismini açıklada bi öğrenelim bu yanlı haberleri yapma sebenini?