Sığacık Kalesi’nin içinde bulunan 284 evi restore ederek turizme açtıklarını söyleyen Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Her şey dahil turizm ile giden bir kitle turizmi olmayabilir. Bu sistem var ama insanlık bu sisteme mecbur olmayabilir. Size zincir vuran her şey dahil sistemle mücadele edin” dedi.
Küçük Oteller Derneği tarafından Sirkeci Hocapaşa Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer bir konuşma yaptı.
Hızlı ve insanı köleleştiren bir çağda yaşandığımızı belirten Soyer, şunların altını çizdi:
TÜRKİYE’DE 9 DÜNYADA 193 SAKİN ŞEHİR
“Evet bu çağ köleleştiren bir çağ ama yaratıcılık da bu çağın içinde. Ben Seferihisar Belediye Başkanıyım. Türkiye’nin ilk sakin şehri. Bu İtalya’da çıkan bir kavram. 70 kriteri var. Biz yavaş şehir demiyoruz, sakini tercih ediyoruz. Geçmişe sahip çıkmak, arkadaki hazineyi bugüne taşımak, bilim ve sanatı kullanmak ve doğaya sahip çıkmak… İşte 70 kritere bu üç madde kaynaklık ediyor. 193 kentin üye olduğu bir birlik. Bir yemek hareketi ile başlıyor. İtalya’da Mc Donalds’ın açılmasını protesto etmek için toplanan insanlar herkese spaghetti ikram ediyor. Sonra slow food hareket başlıyor. 24 belediye başkanı bir araya gelip bunu bir kent hareketine dönüştürüyorlar. Türkiye’de de Halfeti ile sayımız 9’a çıktı. Bu kentlerin hepsinin kendine özgü zenginlikleri var.
SADECE TARHANA ÇORBASIYLA BİLE TANITIM YAPABİLİRİZ
İnsanlığa sunacağımız o kadar çok ürün var ki! Sadece tarhana çorbası ile bile Türkiye’yi tanıtabiliriz. Ama bu mucizeyi maalesef bir tanıtım markası olarak kullanamıyoruz. Hangi restoran da tarhana çorbası içebiliyoruz? Sadece evde yapıyoruz.
TARIMI ÖNEMSİYORUZ
Slow food ile yerel üretimi önemsiyoruz. Seferihisar bir tarım kenti ve biz de üretici pazarları açtık. Burada halden mal gelmesine izin vermiyoruz. Sadece insanımızın kendi ürettiğini satmasını sağlıyoruz. Böyle yaptığımız için Seferihisar’da patates bahçesi var. Elma bahçeleri açıldı. Bu pazarlar insanlara cesaret verdi ve üretim alanlarına dönmeye başladılar. Kooperatif kuruyoruz. Kol kola girmelerini sağlıyoruz. Almanya ve Ukrayna’ya mandalina ihraç ettik. Tarım ürünlerinin yan ürünlerini geliştiriyoruz. Örneğin enginarın konservesini, mandalinanın reçelini, likörünü, v.b yapmaya çalışıyoruz. Turizmi anlatabilmek için tarımı önemsiyoruz.
BİBLO GİBİ BİR MAHALLE ÇIKTI
Sığacık Kalemizi herkes bilir. Kanuni zamanında yapılan bu kale birinci derece sit alanı olduğu için içindeki evlere dokunulmuyor. Biz bir proje hazırladık ve Anıtlar Kurulu’nu ikna ettik, büyükşehirden destek istedik. Buradaki 284 evi restore ettik. Biblo gibi bir mahalle çıktı. Son derece temiz ve bakımlı 284 ev. Biz bu 284 evi turizme açıyoruz. Her bir odasını turizme açıyoruz. 30 civarında ev ile başlıyoruz. Dışarıdan gelen konuklar o evde yaşasınlar, insanlarla beraber hayatı paylaşsınlar istiyoruz.Her şey dahil turizm ile giden bir kitle turizmi olmayabilir. Bu sistem var ama insanlık bu sisteme mecbur olmayabilir. Ancak küçük ölçeklerde insani ilişki kurulabiliyor. 500-1000 yataklı otellerde bırakın insani ilişkiyi personel ilişkisi bile yok. Birbirinizle değil size zincir vuran her şey dahil sistemle mücadele edin.”
turizmdebusabah.com
