Seni alıp bir yerlere götürmek istiyorum.
Mesela gel senle deniz kenarına gidelim.
İçelim yakamoza karşı mehtabı bekliyelim.
Gelsin onlar birlikte içelim.
Gitmiyelim buralardan buralar güzel.
Sen kadar güzel.
Geçmiş kadar güzel.
Sana yazdığım şiirler kadar güzel.
Sen güzelsin ama
Bana özel değilsin.
Bir başkasına güzelsin sen.
Bir başkasının kollarına özelsin.
Benim kollarım seni üzüyor.
Hadi durma git.
Hadi git gir başkasının koluna!
Bir yabancının kolları sarılsın sana.
Hep bambaşka, alışık olmadığın şiirler dökülsün onun dudaklarından.
Sevgi sözcüklerinin hepsi havada uçuşsun.
Her seferinde önüne serilsin şiirler.
Sen git.
Ben sana yine de şiir yazarım.
En sevdiğin şiirler yine benim şiirlerim olur.
Çünkü hepsini yüreğine sererim.
Onun gibi önüne değil.
Sen gitsen bile yine de bana uzak olmazsın.
Yağmur olur gelirim damlarım saçlarına.
Olur da bulutlar dağılıp,
Mevsimler yaza evrilirse
Kuş olurum sana öylece süzülür gelirim.
Ama biliyorum ki
Kırarsın sen kanadımı.
Hiç değilse bir papatya olurum.
Yüzüm hep sana bakar çünkü
Seni güneşim bilirim.
Hadi gel en iyisi seni ben yabancı olmadığın bir yerlere götüreyim.
Gel senle Gözyaşı parkı’na gidelim.
O parkın ismini ben koydum.
Çünkü bizden çok gözyaşlarım gezinirdi orda.
Duvarlarında hep aşıkların isimleri yazardı.
Ağaç gövdeleri ve banklar kezâ öyleydi.
Ama şimdi kazındıkları yer kadar sağlam değildir.
Ağaçların gövdesine kazınan aşklar…
Başıboş yapraklar süzülürdü gökyüzden.
Kimisi çimlere kimisi de avuçlarımıza süzülürdü.
Birbirimizin elleri birbirine deymezdi.
Elllerimize ellerimizden daha çok süzülen yapraklar dokunurdu.
O yapraklara da isim verirdim ben.
Birinin ismine yalnızlık dedim.
Bir diğerinin de ismine ben dedim çünkü yalnızlık hiç ayrılmazdı peşimden.
Bazen diyorum keşke seni özlediğim kadar yalnızlığı da özlesem.
Ama özletmiyor ki yalnızlık kendisini.
Hep yanıbaşımda sapa sağlam ayakta…
Hiç sana benzemiyor yani.
Senin gibi kaçmıyor yüreğime dokunmaktan.
Senin gibi susmuyor hep yanı başımda.
Galiba şimdi anlıyorum.
Seni sevmek yalnızlığı sevmekti.
Seni sevmek gecelere anlam yüklemekti.
Seni sevmek bir parka adını vermekti.
Hadi gel biz senle en iyi bildiğimiz yere gidelim.
Gözyaşlarım yetişemesin bize.
Kalsın ölü hayallerle baş başa sarılsınlar.
Biz durmıyalım gidelim hadi,
Gözyaşı parkı’na…
~Zafercan Özata