1 Hafta Belgrad

Vizesiz ve uygun fiyatlı Balkan tatili yapmak istiyorsanız Belgrad doğru bir tercih olabilir. Belgrad’da 1 hafta kaldım ve çok sevdim.
Sizler için detaylı Belgrad Gezi Rehberi yayında! Osmanlı’nın izlerini taşıyan Belgrad’a gitmeden önce bir göz atın derim.

 

Sırbistan’ın başkenti Belgrad, Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği yerde kurulmuş. 7000 yıllık tarihi geçmişi ile Avrupa’nın en eski şehirleri arasında sayılıyor. Osmanlı’nın yüzyıllarca hakimiyet sürdüğü şehir her geçen gün popüler bir rota haline geliyor çünkü Sırbistan’a vizesiz seyahat mümkün. Hemde Osmanlı’nın yaklaşık 350 yıl bu şehirde hakimiyeti sayesinde benzer bir kültüre sahibiz.

Belgrad ziyaretçilerine Roma gibi tarih dolu sokakları, Milano gibi modanın hakim olduğu bir merkezi, Paris gibi romantik bir ambians sunamasa da önyargılarından kurtulanlara beklentilerinden çok daha fazlasını sunacağı kesin. Belgrad’da gezilecek güzel yerlerin yani sıra leziz yemekler yiyebileceğiniz yerler için Belgrad Mekan Rehberi yazıma göz atmayı unutmayın.

Kronikgezgin, Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda gönüllü çalışmak için 1 haftalık Belgrad’a gidecekti. Onun kabul almasıyla Pegasus’un kampanya yapması aynı zamana denk gelince bizde fırsat bu fırsat dedik ve sadece Belgrad’a 1 hafta ayırdık. Gitmeden önce çok sıkalacaksınız o kadar zaman söylemlerine sıklıkla maruz kalsak da asla sıkılmadık. Her güne yapılacak bir aktivite yarattık ve bu şehirden sonuna kadar keyif almayı başardık. Çok leziz yemekler yedik, konsept mekanlar keşfettik ve en güzel kısmı oldukça az para ödeyerek bunları yaptık. Belgrad’ın en lezzetli adresleri için Belgrad Mekan Rehberi yazıma göz atabilirsiniz.

Belgrad’a gitmeden önce bilmeniz gerekenler

belgrad harita

✔ Belgrad, Sırpçada “Beyaz Şehir” anlamına geliyor. Bu şekilde anılmasının nedeni ise Kalemegdan’ın duvarlarının yapımında beyaz tuğlaların ve taşların kullanılması bu ismi almasına neden olmuş.

✔ Belgrad, şimdiki Sırbistan’ın başkenti, eski Yugoslavya devletinin de başkentiydi. Başkan Tito’nun ölümünün ardından ülke iç savaşa sürüklendi ve 1991-2008 yılları arasında Yugoslavya 7 ayrı ülkeye ayrıldı.

✔ İstanbul’dan Belgrad’a direkt uçuş ile 1 saat 20 dakika uçuş süresinde ulaşabiliyorsunuz. Direk uçuşlar için THY, Pegasus ve Atlas firmaları ile Sırbistan’a uçabiliyorsunuz. Ben Pegasus’un sıklıkla yaptığı bilet kampanyalarından yaklaşık 4 ay önce gidiş dönüş için toplam 140 TL ödedim.

✔ Sırbistan’a sadece uçak biletinizi ve pasaportunuzu alarak gidebiliyorsunuz çünkü Türkiye’ye vize istemiyor. Ancak Nikola Tesla Havalimanı’na vardığınızda Sırp polisi sıkı bir kontrol yapıyor. Eğer pasaportunuzda fazla sayıda giriş-çıkış ya da herhangi bir ülkeden alınmış vizeniz yok ise pasaportunuza el konuyor ve tüm pasaportlar tek tek inceleniyor. Daha sonra polis sizi çağırıyor ve Sırbistan’a gelme nedeninizi, tatil sürenizi, dönüş uçak biletinizi, konaklama belgenizi ve yanınızda bulunan nakit para miktarını soruyor. Bu sorulara kendinizden emin cevaplar vermeli ve belgelerinizi eksiksiz göstermeniz bekleniyor. Aksi halde polis ülkeye giriş izinini verilmeyebilir. Bu uygulama sadece Sırbistan için değil, maalesef ki vize istemeyen ülkelerde bu tarz sıkı denetimler oluyor. Bu sebeple belgeleriniz tam olarak gitmenizi öneriyorum.

Belgrad sırbistan

✔ Sırbistan’ın para birimi Sırp Dinarı (RSD), cüzdanınızda binlik banknotlar ile kendinizi çok zengin hissedebilirsiniz. Ben gittiğimde 1 TL=31 RSD (yaklaşık) karşılık geliyordu. Ayrıca Sırbistan’a gelirken yanıma Sırp Dinarı mı alsam Euro mu ikilemini yaşayan biri olarak sizlere tavsiyem euro almanız ve burada bozdurmanız olacak çünkü Türkiye’de Sırp Dinarı yüksek kurdan satılıyor ve çok fazla zarar etmiş oluyorsunuz. Euro ile buraya geldiğinizde adım başı bulunan döviz bürolarından paranızı dinara çevirebilirsiniz.

✔ Sırplar hem Kiril hem de Latin alfabesi kullandıklarından şehirde dolaşırken cadde, otobüs ve mekan isimlerinin genellikle Kiril alfabesinde yazıldığını göreceksiniz. Ayrıca şehirde online haritaların çok gelişmediğini hatırlatmamda fayda var. Bu yüzden gezi planınızı yaparken bu iki önemli konuyu göz önünde bulundurun. Ben şehirleri gezerken genellikle çevrimdışı haritalardan Google Maps ve Maps me kullanıyorum ancak Belgrad’da bu haritalar bile çoğu zaman işimi görmedi. Güzel haber ise şehrin merkezi sayılan bir çok noktasında ücretsiz olarak internete bağlanabiliyorsunuz. Neyse ki internet erişimi sağladığınız zamanlarda çevrimiçi haritalar iş görüyor.

✔ Belgrad’da musluk suyu içmek genel olarak güvenli bulunuyor. Fakat ben suyun kalitesini çok iyi bulmadığım için çok zorda kalmadıkça içmedim. Ancak acil durumlar için kurtarıcı olabilir. Zaten marketlerde suyun fiyatı Türkiye ile benzer olduğundan musluk suyu tercih etmeyenler marketten kolaylıkla alabilir.

belgrad kalemeydan

✔ Belgrad’ı yürüyerek keşfetmek isteyenlere güzel haber, Belgrad yürüyüş dostu bir şehir. Ayrıca merkezde bulunan görülecek tarihi yapıların çoğu yürüme mesafesinde olduğundan toplu taşıma araçlarına ihtiyaç duymayacaksınız. Ayrıca şehir merkezinden karşı kıyıya yani Novi Belgrad’a yürüyerek rahatlıkla gidebilirsiniz.

✔ Belgrad yürüyüş dostu olmasına rağmen hızlıca keşfetmek isteyenler 2 numaralı tramvayı kullanabilir. Şehrin ana noktalarının tamamını dolaşıyor böylece genel bir fikir edinebilirsiniz.

✔ Avrupa ile karşılaştırınca Belgrad gerçekten ucuz bir şehir. Özgün ve çok keyifli mekanları oldukça az para ödeyerek deneyimleyebilirsiniz. Sabah kahvaltısı için Balkan böreği ve yoğurt için yaklaşık 5 TL ödeyerek güne başlayabilir, akşam yemeği için opera dinlerken yemek yiyebileceğiniz bir mekanda ana yemek ve şarap için yaklaşık 60 TL ödeyip keyifli bir akşam geçirebilirsiniz.

✔ Zamanı olanlar için Belgrad’ın ikinci en büyük şehri Novi Sad sadece 1 saat uzaklıkta, özellikle bahar ve yaz aylarında çok canlı bir yer oluyor.

Belgrad Gezilecek Yerler

Kalemegdan Belgrad

Kalemegdan

Osmanlı döneminde “Kale” ve “Meydan” kelimelerinin birleşimiyle Kalemeydan olarak anılmasının sebebi burada hem bir şehir parkı var hem de bir kale olması. Belgrad’a gelen herkesin mutlaka uğraması gereken halka açık parkı, Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği yerde tepelik alanda yer alıyor. İstanbul, defterdar ve zindan adından 3 giriş kapısı bulunan kale, şehri düşmanlardan korumak için Roma döneminde yapılmış. Kalemegdan’a gelince burada görkemli bir heykel göreceksiniz işte o Zafer Heykeli. Ayrıca parkın içinde Osmanlı döneminden kalma Damat Ferit Paşa Türbesi de yer alıyor. Siz de benim gibi şehrin en güzel manzara noktasını görmeden dönemeyenlerdenseniz, burası en doğru yer.

kalemegdan belgrad

Özellikle gün batımında herkes buraya akın ediyor. Günün her saati canlı olan parka turistler ve lokaller gün boyu keyif yapmak, bisiklete binmek, yürüyüş yapmak ve özellikle güneşi batırmak için geliyor. Parkın içerisinde yer alan Askeri Müze ile Belgrad Kalesi’ni barındıran bu parkta tüm gününüzü geçirebilirsiniz. Biz Belgrad’da kaldığımız süre boyunca hemen hemen her gün gittik. En keyif aldığım gün ise yanımıza atıştırmalıklar alıp gün batımına karşı keyif yaptığımız gündü. Güzel havalarda keyifli zaman geçirmek ve gün batımını izlemek için şahane bir yer.

Skandarlija

skadarlija belgrad

Sağlı sollu dizilmiş restoran ve barları ile Belgrad’ın Asmalımescit’i Skadarlija. Günün her saati renkli olan caddeyi boylu boyunca yürümeden şehirden ayrılmamalısınız. Akşam saatlerinde bu caddede hemen hemen her mekanda canlı müzik başlıyor. Canlı müzik yapan sokak sanatçıları bizdeki gibi bahşiş koparmadan masanızdan ayrılmıyor. Saksafonun için parayı buruşturup atabilenlere farklı müzikler de çalıyorlar. Sırpların da bizim gibi meyhane kültürüne sahip ve buna kafana diyorlar. Bu caddede bir çok kafana bulunuyor ve her birinden farklı Sırp müziklerinin sesi yükseliyor. Peki bu cadde nasıl bir bohem mahalle haline geldi?

Eski zamanlarda Belgrad’ın ileri gelen kişileri yeterli sayıda tiyatro sanatçısı, yazar ve ressam olmadığını düşünerek şehirde yaşamaya teşvik ederek buraya bir çok yetenekli kişiyi çağırdılar ve bu sokakta bir çok sanatçı yaşamaya başladı. Onlar arasında bir Sırp şair vardı ki o kişi Djura Jaksic oluyor, kendisinin bu cadde üzerinde evi varmış ve her akşam bu bölgede kafanalarda içer sonra da şiirler yazarmış. Rivayetlere göre kafana kültürü burada yaşayan sanatçıların bu sokakta içerek burayı bir kafana bölgesine çevirmesiyle başlamış. Buraya geldiğinizde Djura’nın heykelini yaşadığı evinin önünde görebilirsiniz.

Bu cadde üstündeki şık ve otantik mekanların birine oturup Sırp rakısı rakija içerek eğlenebilirsiniz. Biz bu sokakta özellikle akşam saatleri çok keyif aldık. Yemeğe gittiğimiz mekanlarda Balkan müzikleri eşliğinde rakijamızı içtik, Sırp yemeklerini denedik. Rakijanın yapımında orjinalinde erik kullanılıyor yani bizim rakımızın eriklisi gibi ama içimi çok daha sert. Ayrıca sadece erikli Rakija yok, bir çok meyvenin aromasıyla da üretiliyor, tercih sizin.

Nikola Tesla Müzesi

Nikola Tesla Müzesi

Kablosuz elektriğin mucidi Nicola Tesla’ya adanmış müzede kendisi tarafından yapılmış aletlerin nasıl çalıştığını öğrenebileceğiniz gibi ona ait eşyaları ve hatta Tesla’nın küllerinin saklandığı odayı bile görebilirsiniz. Belgrad’da ziyaret ettiğim tek müze Tesla Müzesi oldu çünkü gitmeden önce çok interaktif bir müze olduğunu okudum. Gerçekten de yazılanlar kadar başarılı bir müze olduğunu düşünüyorum. Bilgisayar, televizyon, radyo, internet ve daha bir çok hayat kolaylaştıran elektronik icatta payı bulunan dünyaca ünlü mucidin sayesinde şuanda modern ve kolay bir yaşama sahibiz. Müzede her saat başı rehber eşliğinde tur düzenleniyor, çoğu zaman bu turlar sıkıcı olsa da oldukça eğlenceli geçtiğini söyleyebilirim. Tesla’nın icatlarının örneklerinde nasıl işlediğini canlı canlı tüm ayrıntısıyla öğrenebiliyorsunuz. Hatta cesaretiniz varsa düşük frekansta elektrik akımına rehber eşliğinde dokunabiliyorsunuz. Ben cesaret edip dokunmadım ama merak edenlerin rehberli tura katılmasını tavsiye ediyorum.

Aziz Sava Katedrali

Aziz Sava Katedrali Belgrad

Sırbistan’ı en büyük katedrali olan Sava Katedrali, 1900’lerin başında yapımına başlanan ancak hala yapımı tamamlanamamış görkemli yapı 1. ve 2. Dünya Savaşlarını görmüş geçirmiş. Savaş dönemlerinde yapımına ara verildikten sonraki yıllar politik sebeplerden dolayı yapımına devam edilememiş. Dünyanın en büyük Ortodoks kiliseleri arasında sayılan Sava Katedrali’nde aynı anda 12.000 kişinin ibadet edebileceği kadar büyük Ortodoks katedralinin günümüzde hala inşası sürüyor olsa bile insanı etkilemeye yetiyor.

Knez Mihajlova

knez mihailova caddesi

Belgrad’ın trafiğe kapalı en canlı alışveriş caddesi Knez Mihailova’nın bir ucu Kalemagdan’a diğer ucu ise Cumhuriyet Meydanı’na uzanır. Aslında bu caddesi İstiklal Caddesi’ne benzetebiliriz. Belgrad’a gelmişken ucuza giyim alışverişi yapma fikrindeyseniz maalesef çok mümkün değil. İndirim sezonunu yakalamadıysanız fiyatlar bizimle aynı hatta bazı markalar çok daha pahalı. Ancak bu caddenin Kalemegdan’a yakın tarafında orjinal hediyelikler satın alabileceğiniz seyyar hediyelik eşyacılar bulabilirsiniz. Ben dayanamayıp seramik bir kupa ve birkaç magnet aldım.

Republic Square

belgrad cumhuriyet meydanı

Belgradlıların buluşması noktası olan bu meydan şehrin tarihi için de oldukça önemli çünkü Republic yani Cumhuriyet meydanı şehrin ana meydanı. Meydan etrafında Belgrad Ulusal Müzesi, Ulusal Tiyatro Binası ve Belgrad Kültür Merkezi buluyor. Hepsini çevreleyen merkez noktada ise Prens Mihailo’nun atı ile heykeli var. Prens Mihailo ve Cumhuriyet Meydanı Sırp tarihi için önem taşıyor çünkü Sırp prensi şehri Osmanlı hakimiyetinden kurtaran kahraman ve tam da bu noktada sağ parmağı İstanbul’u işaret ederek zaferini ölümsüzleştirmiş. Belgrad’a geldiğinizde günde bir kaç kez bu meydandan geçmenizin garantisini şimdiden veriyorum.

Tasmajdan Parkı

taş meydan belgrad

Şehrin ortasında bir şehir parkı olan Tasmajdan yani Taş Meydan hakkında iki farklı rivayet var. İlki, Osmanlılar döneminde burada taş ocakları olduğu için adı taş meydanmış. İkincisi ise Belgrad’da bulunan bir çok eski bina buradan çıkartılan taşlar ile yapılmış. Parkın içinde yer alan St. Mark’s Kilisesi’de bir ortodoks kilisesi. Güzel havalarda özellikle çocuklu lokaller buraya gelir ve güneşin keyfini çıkarır. Hava güzelse siz de benim gibi yürüyüş yapmak için gidebilirsiniz.

Ada Ciganlija

ada ciganlija belgrad

Belgradlılar Ada Cigalija’ya kısaca Ada diyorlar. Yapay olarak karaya bağlansa da burası gerçekten bir ada ancak yerliler için bir adadan çok daha fazlası. Belgrad halkı yazın adanın plajından denize giriyor, kumsalında güneşleniyor. Güneşli havayı görünce biz de denize girilecek bir hava olmasa bile buraya geldik. Özellikle gün batımında çok keyifliydi. Yemyeşil ada yürüyüş yapanlar, nehrinde kano kullananlar, balık tutanlar ve köpeğini gezdirenler ile doluydu. Güzel havalarda buraya gelip uzun uzun zaman geçirebilirsiniz.

Terazije 

terazije belgrade

Belgrad’ın en ünlü oteli olan Hotel Moskva’nın ve tarihi çeşmenin hemen önünde bulunan Terazije Meydanı ve aynı isimde trafiğe açık uzunca bir cadde bulunuyor. Terazije Caddesi’nin bir ucu Knez Mihailova Caddesine, diğer ucu ise Aziz Sava Katedrali’ne çıkar. Bu cadde şehrin kalbi konumunda çünkü Belgrad Belediye Sarayı, Parlamento Binası ve Cumhurbaşkanı Köşkü gibi bir çok önemli devlet binasına ev sahipliği yapıyor. Bu cadde üzerinden bir çok merkezi noktaya kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Caddeyi boylu boyunca yürürken Stari Dvor (Eski Saray) ve Novi Dvor’ı (Yeni Saray) görmeden geçmeyin.

Branko Köprüsü

Eski ve Yeni Belgrad’ı birbirine bağlayan Branko Köprüsü, Sava Nehri üzerindeki Gazela Köprüsü’nden sonra kentin en büyük köprüsü olarak bilinir. Kara ve yaya yolu olduğundan tavsiyem karşıya geçerken köprüyü yürüyerek geçmeniz, böylece eski Belgrad’ı uzaktan görebileceğiniz güzel bir manzara sizleri bekliyor olacak.

Bayraklı Cami

bayraklı cami belgrad

Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalan ve 1575 yılında inşa edilen caminin adının bir hikayesi var. Yapıldığı dönemde ses sistemi olmadığı için ezan vakti gelince imam minbere çıkıp bayrak asarmış. Bu yüzden caminin adı Bajraklı (Bayraklı) Cami olarak anılırmış. Osmanlı döneminde şehirde yaklaşık 250 cami bulunuyorken şehrin Avusturya-Macaristan Krallığı’na geçmesinin ardından birçok cami kiliseye dönüştürülmüş ya da yakılmış. Bugün ibadete açık tek cami olması sebebiyle Bayraklı Cami şehirde önemini koruyor.

Nato Kalıntıları

belgrad bombalanan bina

1999 yılında Belgrad, eski Yugoslavya devletinin başkentiydi. Bu yıl Sırplar için hayatlarının dönüm noktası olacak kadar önemli çünkü Nato 1999 yılında Sırbistan Genelkurmay Başkanlığı ve İç İşleri Bakanlığı gibi şehrin önemli bir çok binasını bombaladı. Ben o yıllarda küçük olduğum için olayları hatırlamasam da dinlediğim hikayeler ve sonrasında okuduklarım ile oldukça sarsıldım. Binaları yakından görmek ise beni daha da dehşete düşürdü, ağır hasar almışlar ve o zamandan beri Sırplar binalara herhangi bir tadilat yapmamış. Bunun sebebi ise Nato’nun yaptığını bir utanç simgesi gibi sergilemek istemeleriymiş.

 

Seyahatlerimle ilgili paylaşımlarımı Facebook ve Instagram hesaplarımdan takip edebilirsiniz.

Belgrad Gezi Rehberi

pubg uc

1 Yorum

Pelin Kara için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.